Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 294 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16765 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sonucunda ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 20817 ada 1 parsel sayılı 4.729,33 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak tarla vasfıyla ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın kendi fiili kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine davacı ...’ın zilyet olduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davacı yanın kullanımında olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne dair hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. 3402 sayılı Yasa'nın Ek-4. maddesi gereğince "6831 sayılı Yasa'nın 20.6.1973 tarihli kanunla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadasto tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle bu Kanunun 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak ... adına tescil edilir" hükmünü taşımaktadır. Bu maddenin amacı kadastro sırasında taşınmazın fiili kullanıcısının tespit edilmesidir. Bu maddeye dayanılarak açılacak davalarda kabul kararı verilebilmesi için öncelikle davacı tarafın taşınmazı kullandığının ispat edilmesi gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişiler, kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazı ekonomik amacına uygun olarak fiilen asli zilyet olarak kullanan kişilerdir. Somut olayda taşınmazın kadastro tespiti sırasında davacının taşınmazı kullanmadığı mahkemece yapılan keşif, keşif sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporları ve fotoğraflarla anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 28.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.