Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2816 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 624 - Esas Yıl 2010





Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 101 ada 5 parsel sayılı 5106,50 metrekare yüz-ölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Murat adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, yasal süresi içinde taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kaldığı ve bölgede Toprak Tevzi Komisyonunca oluşturulan tapu kayıtlarının bulunduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli 101 ada 5 sayılı parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmadığı, kaçak ve yitik kişilerden kalmadığı, zilyetlikle mülk edinme koşullarının davalı yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bölgede 1962 tarihinde Toprak Komisyonunca çalışmalar yapıldığı anlaşılmasına rağmen Toprak Komisyonunca düzenlenen belirtmelik tutanakları, haritaları ile, komşu parsellerin tutanakları ve dayanağı olan belgeler getirtilip uygulanmamıştır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, toprak komisyonunun belirtmelik tutanakları, haritaları ile komşu parsellerin dayanağı olan belgeler getirtilip dosya tamamlandıktan sonra, uzman fen, ziraat mühendisi ve mahalli bilirkişilerden oluşturulacak heyetle mahallînde yeniden keşif yapılarak, öncelikle toprak komisyonu haritası ile kadastro paftası ölçekleri eşitlenerek çakıştırılmak suretiyle taşınmazın Toprak Komisyonu haritası kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmeli, toprak tevzi parseline ait belirtmelik tutanağında sözü edilen kayıtlar getirtilip uygulanmak suretiyle taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kalıp kalmadığı, zilyetlikle kazanılıp kazanı lamayacagı üzerinde durulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellere ait tutanaklar ve dayanakları olan kayıtlarla denetlenmen, teknik bilirkişiden keşfi ve uygulamayı İzlemeye elverişli ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 09.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.