Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi süresinde duruşmalı olarak istenmiştir. Yargıtay duruşması için gerekli tebligat giderlerinin ödenmemesi nedeniyle duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 121 ada 19, 124 ada 6, 131 ada 54,137 ada 69, 72 ve 140 ada 5, 6 parsel sayılı 18.750, 18323, 14907, 2660, 8280, 5962, 11.180 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 121 ada 19, 124 ada 6 ve 131 ada 54 parsel sayılı taşınmazlar vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Nurettin adına tespit ve tescil edilmiştir. Bu taşınmazlar tapuda yapılan satışla davalılardan Necdet'e geçmiştir. Çekişmeli diğer parseller ise hisseli tapu kayıtları ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacılar ile davalılar adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Bu parsellerdeki Nurettin hissesini de davalı Necdet tapuda satın almıştır. Davacılar, yasal süresi içinde tapu kaydı, irsen intikal, ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; çekişmeli 137 ada 69 parsel yönünden davanın reddine, diğer çekişmeli parseller yönünden davanın kabulüyle bu taşınmazların llyas mirasçıları adlarına payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan Necdet vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece temyize konu taşınmazların bir kısmının davacı tarafın dayanağını oluşturan tapu kaydı kapsamında kaldığı, bir kısmı üzerinde de davacı taraf yararına zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek sureti ile hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazların bir bölümü tapu kaydı, bir bölümü ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davalı taraf adına tespit edilmiştir. Davacılar, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile tespitin iptalini ve taşınmazların adlarına tapuya tescilini talep ve dava etmişlerdir. Mahkemece tespite esas olan tapu kayıtları ihdasından itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilip mahalline uygulanmamış, çekişmeli taşınmazlara komşu parsellerin tutanak örnekleri ile varsa dayanağı olan kayıtlar getirtilmediği için uygulamada bu kayıtlardan yararlanılmamış, taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, tarafların ortak murislerine ait ise taksime konu edilip edilmediği, taksim edilmişse hangi tarihte yapıldığı ve davaya konu taşınmazların kime isabet ettiği etraflıca sorulup saptanmamış, taşınmazların başında icra edilen keşifler sırasında davaya konu taşınmazların uzun süredir davacı tarafça kullanıldığı ifade edilmiş olmasına rağmen davalıların dayandığı tapu kaydının intikalleri ve malikin ölüm tarihi ve kullanım durumu nazara alındığında kaydın hukuki kıymetini kaybedip kaybetmeyeceği araştırılıp tartışılmadan hüküm kurulmuştur. Eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilmesi doğru değildir. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için; öncelikle tespite esas olan tapu kayıtları ile davacıların dayanağını oluşturan tapu kayıtları ihdasından itibaren tüm tedavülleri ve varsa haritaları ile birlikte getirtilip dosyaya konulmalı, davaya konu parsellere komşu tüm taşınmazların onaylı tutanak suretleri ile dayanağı olan belgeler celbedilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde keşif icra edilmelidir. Taşınmazların başında ayrı ayrı icra edilecek keşifler sırasında dayanılan tapu ve vergi kayıtları okunup bu kayıtlardaki hudutlar yerel bilirkişilere göstertilmeli ve teknik bilirkişiye bu hudutlar krokide işaret ettirilmelidir. Kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişiler tarafından gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı ve bu suretle dayanılan tapu ve vergi kayıtlarının kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmelidir. Arazi başında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazların öncesi davacıların murisi llyas ile davalıların murisine ait ise bunlar yada mirasçıları arasında taksim yapılıp yapılmadığı, taksim yapılmışsa davaya konu taşınmazların kime isabet ettiği, davalı tarafa isabet etmiş ise davacı tarafa bu taşanmazlardaki hisselerine karşılık ne verildiği, taşınmaz verilmişse nereden verildiği ve akibetlerinin ne olduğu, taksimde bu yerler davacılara isabet etmiş ve davacılar taşınmazlar üzerindeki tasarruflarını bu nedenle sürdürüyor iseler vergi kayıtlarının neye dayanarak davalıların murisi Nurettin adına düzenlendiği etraflıca sorulmalı ve bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, davalıların dayandığı tapu kayıtlarının hukuki kıymetini kaybedip kaybetmediği hususu üzerinde durulmalı, bilirkişi ve tanık sözlerinin gerçeğe uygunluğu komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmen, beraberde götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan tapu ve vergi kayıtlarının kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir kroki ve rapor düzenlettirilmeli, yargılama sırasında toplanan delillerin tutanakların edinme sebebi sütunundaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatı ile dinlenilip aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmaması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de; 124 ada 6 numaralı parsel davaya konu olduğu halde 134 ada 6 numaralı parsel hakkında, 137 ada 51 numaralı parselle ilgili dava bulunmadığı halde, 137 ada 51 numaralı parsel hakkında hüküm kurulup davaya konu 131 ada 54 numaralı parsel hakkında hüküm kurulmamış bulunması da usul ve yasaya aykırı temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 01.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.