Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2490 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14361 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KADASTROTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; “mahkemece kurulan hükmün infazı kabil olmadığı, hükümde fen bilirkişi raporu ile irtibat kurulmadığı gibi, fen bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın geriye kalan bölümünün 545,89 m2 olarak gösterildiği halde, kararda 536,57 m2 olarak gösterildiği, doğru sonuca varılabilmesi için, fen bilirkişisinden, çekişmeli taşınmazın 435 ve 631 sayılı tevzi parselleri içerisinde kalan bölümlerine ilişkin ayrı harfler ve renkler ile gösterilecek şekilde infazı kabil rapor alınması, yüzölçümünde fark olması halinde bu farklılığın fen bilirkişisine açıklattırılması ve fen bilirkişi raporu ile irtibat kurularak taşınmazın her bir bölümü hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 102 ada 46 parsel sayılı taşınmazın ekli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 11,98 m2 yüzölçümündeki bölümünün kadastro tespitinin iptali ile aynı adanın son parsel numarası verilerek davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, çekişmeli 102 ada 46 parsel sayılı taşınmazın ekli fen bilirkişi raporunda (A) ve (C) harfi ile gösterilen ve geriye kalan 776,17 m2'lik kısmının kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı Hazine vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak mahkemenin, bozmadan önceki kararında, çekişmeli 102 ada 46 parsel sayılı taşınmazın 536,57 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, bu kısma ilişkin hüküm, davacı Hazine tarafından temyiz edilmekle bozulmasına karar verilmiş, bu kısım dışında kalan 251,58 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bölümü ise davalılar tarafından temyize getirilmediğinden davacı Hazine lehine kazanılmış hak oluşmuştur. Hal böyle olunca; davacı Hazine yararına doğan usuli kazanılmış hakkı ortadan kaldıracak şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.