Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2428 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21921 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSUTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında ........... Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 2 parsel sayılı 1.953,08 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ... ile ...'in fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak arsa vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve tüm mirasçıların hak sahibi olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda keşif giderinin kesin süre içinde yatırılmaması nedeniyle ispatlanamayan davanın esastan reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece verilen kesin süre içerisinde davacı tarafın keşif avansını yatırmadığı, bu nedenle keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı ve davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Kesin süreye ilişkin hükümlerin mahkemece verilen süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için, 3402 sayılı Kanun'un 36. maddesi gereğince ara kararında ve bu ara kararına istinaden çıkartılacak meşruhatlı davetiyede; hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişiler, tanıklar ve teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişilere ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, taşınmaz başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmesi gerekmektedir. Mahkemece, hükme esas alınan 28.05.2014 tarihli keşif ara kararında, anılan hususlara tam riayet edilmediği gibi tutanak tanıklarının kolluk tarafından keşif mahallinde hazır edilmesine karar verilmiştir. Yerel bilirkişilere ve tutanak tanıklarına yapılacak tebligat giderlerinin ve ücretlerin kalemler halinde gösterilmemesi ve yöntemine aykırı şekilde tutanak tanıklarının keşif mahallinde hazır edilmelerine karar verilmesi doğru değildir. Yöntemine uygun olmayan ara kararına dayanılarak yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, dosya içinde örneği bulunan 01.07.2011 tarihli tahsilat makbuzu ve sayman mutemedi alındısına göre davacıdan anılan tarihte bu dosya için yatırdığı keşif avansı mahsup edilmeden ihtarda bulunulmuş olması da isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.