Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2413 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21188 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ..... Köyü çalışma alanında bulunan 278 ada 34 ve 35 parsel sayılı 22.191,79 ve 5.349,84 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazların kullanımı ile ilgili Asliye Hukuk Mahkemesinde dava bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından davalılar ... ve ... aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan elatmanın önlenmesi davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanakları ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tarla vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesine, taşınmazın 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.Dava, 3402 sayılı Yasa'nın Ek-4. maddesi kapsamında yapılan kullanım kadastrosundan kaynaklanan tespite itiraz niteliğindedir. Kural olarak bu davalar, lehine tespit ya da Kadastro Komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişiye karşı açılır. Davanın niteliği gereği husumetin taşınmazın maliki olan Hazineye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilere yöneltilmesi zorunludur. Mahkemece, taşınmazın tespit maliki Hazinenin davaya dahil edilmesi gerektiği gözetilmemiştir. Hal böyle olunca davacıya davasını Hazine'ye de yaygınlaştırma olanağı tanınmalı, yasal hasım durumunda bulunan Hazine davaya dahil edilerek dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmeli, taraf teşkili yöntemine uygun şekilde sağlanmalı, tarafların bildirdikleri deliller toplanıp usulünce değerlendirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir. Yöntemince taraf teşkili sağlanmadan uyuşmazlığın esasına girerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.