Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2335 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21575 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TESCİLTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacılar ......... ve ..., .......... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında dere yatağı olarak tespit harici bırakılan taşınmazların bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların fen bilirkişisi rapor ve haritasında (A) harfi ile gösterilen 8.401,60 m2'lik ve (B) harfi ile gösterilen 935,91 m2'lik yerlerin 1/2'şer payla davacılar adına tescillerine karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.Dava; TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Böyle bir yerin emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesine müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi şartıyla kazanılması mümkündür. Mahkemece, fen bilirkişisinin (A) ve (B) harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümlerinde zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; keşifte dinlenen yerel bilirkişilerin anlatımları soyut nitelikte ve taşınmazlardaki zilyetliği belirlemek için yeterli değildir. Taşınmaz sınırında Dicle Nehri bulunmasına rağmen taşınmazların nehir yatağı olup olmadığı ve nehir yatağından kazanılıp kazanılmadığı jeolog bilirkişi yardımıyla araştırılmadığı gibi, taşınmazların kıyı kenar çizgisine göre kadastro paftası üzerinde konumları da belirlenmemiştir. Hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporunda taşınmazlar üzerindeki ağaçların ıslah edilirse tarıma kazandırılabileceğinden bahsedilmiş, rapor içeriğinde taşınmazların imar-ihya edilip edilmediği ve özel mülkiyete konu yerlerden olup olmadığı konusunda yeterince ayrıntılı ve açıklayıcı bilgiye yer verilmemiştir. Taşınmazların evveliyatı ve kullanım durumlarını tespit amacıyla hava fotoğraflarından da yararlanılmamış, tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve haritasına göre ilan da yapılmamıştır. Öte yandan karar tarihinden sonra 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince çekişmeli taşınmazın bulunduğu ...... Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmiş, Büyükşehir Belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belde belediyeleri ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Hal böyle olunca; mahkemece, .... Belediyesi ile ...... Büyükşehir Belediyesi'ni davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre verilmeli, taraf teşkili sağlandıktan sonra, yasal hasım olan .... Belediyesi ile ...... Büyükşehir Belediyesi'nin davaya karşı savunma ve delilleri sorulup saptanmalı, daha sonra çekişmeli taşınmazların yanında bulunan Dicle Nehri'ne ait kesinleşmiş kıyı kenar haritası bulunup bulunmadığı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nden sorularak var ise onaylı örneği getirtilmeli, çekişmeli taşınmazların komşusu olan taşınmazların bir kısmının kamulaştırıldığı dikkate alınarak kamulaştırma haritaları ile en az üç ayrı zamana ilişkin kural olarak dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait (olayımızda terör nedeniyle dava tarihinden 20 yıl öncesinde kullanılamadığı iddia edildiğinden dava tarihinden geriye doğru 25-30-35 yıl öncesine ait) stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; taraf tanıkları, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeolog veya jeomorfolog bilirkişi, fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte; taşınmazın aktif nehir ve dere yatağında veya nehir ve derenin mutlak etkisi altında kalan nitelikte olup olmadığı, idarece yapılıp, usulüne uygun biçimde kesinleşen kıyı kenar çizgisi haritası var ise fen bilirkişisi aracılığı ile ölçeği kadastro paftası ile çakıştırılmak suretiyle zemine doğru biçimde uygulanmalı; çekişmeli taşınmazların, kıyı kenar çizgisi sınırlarının kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmeli, idarece yapılmış ya da usulünce kesinleştirilmiş kıyı kenar çizgisi bulunmaması halinde kıyı kenar çizgisi, 13.03.1972 tarih 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklanan kural ve yöntemler ile, 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 4. maddesinde yer alan tanımlar ve aynı Yasa'nın 9. madde hükümleri göz önünde tutularak 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İ.B.K gereğince mahkemece belirlenmeli, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda jeodezi ve fotogrametri mühendisine inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazlar hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, öncesinde tarla olarak kullanılıp kullanılmadığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, kıyı ve kıyı kenar çizgileri açıkça belirlenmeli, 3 kişilik zirai bilirkişi kurulundan taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü, kullanım durumu ile ilgili olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, teknik bilirkişiden taşınmazın kayıt kapsamını, kıyı ve kıyı kenar çizgisinin konumunu ve tüm uygulamayı kadastro paftası üzerinde gösterir biçimde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, yine jeolog ve jeomorfolog bilirkişiden taşınmazın aktif dere yatağı kapsamında kalıp kalmadığı yönünde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, gerekli ilanlar yaptırılarak bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle hüküm kurulması isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle davalı ... temsilcisinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 18.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.