Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2292 - Karar Yıl 2005 / Esas No : 4714 - Esas Yıl 2005





Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 105 ada 575 parsel sayılı 59,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim, harici satış ve kazandırıcı zamlanışımı zilyetliği nedeniyle davacı İbrahim'e 9/57 pay ve geri kalan paylarda davalılar adına tespit edilmiştir. Davacı İbrahim, yasa! süresi içinde dedesi Hacı Mehmet'in bu suda 15/18 hissesi olduğuna dair mahkeme kararı bulunduğu kendisinin de dedesinden 17/36 hissesi bulunduğuna dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine ve çekişmeli parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı İbrahim tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davacının, Hacı Mehmet'in mirasçısı olduğunu ispat ve bu yönde alınmış veraset ilamını ibraz edememesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davacı, murisi Hacı Mehmet'in zeminde ve Suda 15/18 hissesinin bulunduğunu, dedesinin ölümü nedeni ile bu hissenin 17/36 hissesinin kendisine intikal ettiğini iddia etmiş tanık beyanı ve mahkeme ilamına dayanmıştır. Mahkemece davacı tarafın dayanağını oluşturan 19.6.1941 tarih 941/2-181 sayılı ilamın dosyası, dosya yoksa ilamın kesinleşip kesinleşmediği hususu yeterli şekilde araştırılmamış, davacı ve davalı tarafın isimlerini bildirdiği tanıklar mahallinde dinlenilip taşınmazın kime ait olduğu ve suyun kadim kullanma hakkının nasıl oluştuğu belirlenmemiş 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 25/1, maddesi gereğince kadastro ile ilgili uyuşmazlıklarda mahkemenin veraset ilamı düzenleyebileceği nazara alınmadan hüküm kurulmuştur. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle taraflardan iddia ve savunmaları ile İlgili delilleri sorulup celbedilmeli, davacının dayanağını oluşturan ilamın dosyası araştırılmalı, dosya bulunamadığı takdirde ilamın onaylı sureti celbedilip dosyaya konulmalı, davacının dedesi Hacı Mehmet ile ilgili nüfus kayıtları getirtilip gerektiğinde uyuşmazlığın hallinde kullanılmak üzere veraset ilamı düzenlenmeli, bundan sonra mahallinde yerel ve uzman bilirkişiler huzuru ile keşif İcra olunmalıdır. Keşif sırasında dayanılan ilam okunup kapsamı belirlenmeli, taraflar yönünden kesin hüküm oluşturulup oluşturmadığı hususu üzerinde durulmalı, dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın niteliği, intikali, tasarrufu ve taşınmazdan çıkan kaynağın kadim kullanımı hususunda ayrıntılı ve maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, teknik bilirkişiye uygulanan kayıtların kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, tespite aykırı sonuca varıldığı takdirde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilip aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 31.3.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.