Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 225 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13172 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : GAZİPAŞA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 22/01/2013NUMARASI : 2012/510-2013/29Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "davacıların miras bırakanının taraf olduğu Gazipaşa Kadastro Mahkemesinin 2000/26 Esas, 2000/58 Karar sayılı dosyasındaki dava sebebinin aynı olmadığı, eldeki dava açısından kesin hüküm teşkil etmeyeceği açıklanarak, taraf delilleri toplanarak iddia ve savunma çerçevesinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15/1 maddesi göz önünde bulundurularak sonucuna göre bir hüküm kurulması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 1642 parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıtlı olan hissenin iptali ile bu hissenin davacı M.. Ş.. adına, 544 parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıtlı olan hissenin iptali ile bu hissenin davacı M.. Ş.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar çekişmeli taşınmazların öncesinde murisleri olan Hüseyin ile tapu maliki Ali'nin ortak malı olduğunu, her ikisinin aralarında yapmış olduğu taksim sonucunda çekişmeli taşınmazların H... Ş...'e düştüğü, Hüseyin mirasçılarının da aralarında yaptığı taksim sonucunda 537 (1642) parselin davacı Makbule'ye, 544 parselinde davacı Mustafa'ya düştüğü bu nedenle her iki taşınmazda davalı adına olan tapu kaydının iptali ile 537 (1642) parselin davacı Makbule, 544 parselinde davacı Mustafa adına tapuya tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece çekişmeli taşınmazların tarafların kök murisi olan Hacıali'nin terekesinin taksimi sonucunda davacıların murisi olan H.. Ş..'e düştüğü, uzun süreli kullanımın taksimin karinesi olarak kabul edileceği gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuşsa da yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Yapılan keşif, dinlenen tanık beyanları ve dosya kapsamına göre çekişmeli taşınmazların davacıların murisi Hüseyin ile davalı Ali'ye ait olduğu tartışmasızdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Hüseyin ile Ali arasında taksim yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa çekişmeli taşınmazların kime düştüğü noktasında toplanmaktadır. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarında çekişmeli taşınmazların Hüseyin ve Ali'ye ait olduğunu, ancak ikisi arasında taksimin yapılıp yapılmadığını bilmediklerini, 535, 543, 547 ve 548 parsellerin davalı Ali'ye ait olduğunu belirtmişlerse de; dosya içerisinde bulunan tapu kayıtlarından bu parsellerden yalnızca 535 parselin davalı adına kayıtlı olduğu görülmektedir. Mahkemece bu çelişki üzerinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca harici paylaşım belgelerle, bilirkişi ve tanık beyanları ile kanıtlanabilir. O halde, doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yeniden keşif icra edilmeli, keşif sırasında yerel bilirkişiler ve tarafların bildirdikleri ya da bildirecekleri tüm tanıklar ayrı ayrı dinlenilip bu şahıslardan çekişmeli taşınmazların Hüseyin ve A.. Ş.. arasında taksim yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa taksim sonucu kime isabet ettiği, taraflara birlikte ya da ayrı ayrı isabet edip etmediği, çekişmeli taşınmazların kim tarafından ne suretle kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı, paylaşımda eşitliğin zorunlu bulunmadığı hususları göz önünde tutulmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 28.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
ÖLEN KİŞİNİN TÜKETİCİ KREDİSİ BORCUNDAN SİGORTA ŞİRKETİNİN SORUMLULUĞU-SİGORTALININ HASTALIĞININ BİLDİRMEMESİ
Normal
0
21
false
false
false
TR
X-NONE
X-NONE
MicrosoftInternetExplorer4
Avukatın yapamayacağı işler- ortak çalışan avukatlar da işi yasal olarak reddetmek zorundadır.
1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 38.maddesinde avukatın işi ret mecbureyetinde olduğu haller gösterilmiş, aynı maddenin (c) bendi; “Avukatın evvelce hakim, hakem, Cumhuriyet savcısı, bilirkişi veya memur olarak görev yapmış olmasını” işi reddetme sebebi olarak kabul etmiş, aynı maddenin son fıkrasın
Muhatabın bilinen adresine çıkarılan tebligatın bilâ tebliğ iadesi halinde, 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılabilir.
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi E. Ö. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunu
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?