MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KADASTROTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ...... Köyü çalışma alanında bulunan 246 ada 6 parsel sayılı, 1.032,37 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., dava konusu taşınmazın kök muristen intikal ettiği ve taksim ile annesine düştüğünü ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 246 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davacının çekişmeli taşınmazda zilyetliğinin bulunmadığı ve davalı yararına kazandırıcı zamanaşımı yolu ile taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Çekişmeli taşınmazın tarafların kök murisi ...... ve eşi ...'den intikal ettiği hususunda yanlar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; ortak murislerinin terekesinin yöntemine uygun biçimde taksim edilip edilmediği, taksim edilmiş ise kime intikal ettiği hususunda toplanmaktadır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ... taksim iddiasını kanıtlayamamış, diğer taraftan davalı; “çekişmeli taşınmazın ortak muris ... mirasçıları adına tesciline bir diyeceğinin olmadığını, davacının böyle bir talebi olması halinde davayı bu şekilde kabul edeceğini” duruşmada bildirmiştir. Kural olarak taksimi ispat bu hususu iddia eden tarafa aittir. Ne var ki; dosya kapsamına göre tarafların taksimi kanıtlayamamaları ve 6100 sayılı HMK'nın 26/1. maddesindeki “hakimin talep sonucundan daha azına karar verilmesine” cevaz veren yasal düzenleme göz önüne alındığında, mahkemece çekişmeli taşınmazın tespitinin; kök muris .........'e ait olan ve dosyada mevcut veraset ilamında gösterilen davacının miras payı oranında iptal edilerek davacı adına tesciline, kalan payın ise davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiği göz önüne alınmaksızın, dosya kapsamıyla çelişir biçimde, davalı yararına kazandırıcı zamanaşımı yolu ile taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 16.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.