Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile temyize konu 101 ada 19 ve 20 parsel sayılı 4598,20 ve 774,37 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, davalı Ali, 101 ada 219, 239 ve 245 parsel sayılı 553,71, 6439,58 ve 3940,16 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar davalı Mustafa oğlu Mehmet, 101 ada 237 parsel sayılı 4947,53 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalılar Meryem ve Fatma, 101 ada 221 parsel sayılı 790,51 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Sadık oğlu Mehmet, 101 ada 220 parsel sayılı 2085,94 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Ali ve Halil adlarına, 111 ada 1 parsel sayılı 433,73 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise Haydar adlarına tespit edilmiştir. Davacılar Ahmet ve Murat, yasal süresi içinde taşınmazların kök muris Sadık'tan intikal ettiği ve taşınmazlarda miras payları olduğu İddiasına dayanarak miras payları oranında adlarına tescili istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile Sadık mirasçıları adlarına miras payları oranında tescillerine karar verilmiş; hüküm, davalı Ali tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, mirasçılar arasında usulüne uygun taksim yapılmadığı kabul edilmek sureti ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Davacılar dava konusu taşınmazların murisleri Sadık'tan intikal ettiğini ve mirasçılar arasında paylaşamadığını iddia etmişler, tespit maliki olan davalılar ise duruşmada kök muris Sadık'ın taşınmazları sağlığında paylaştırdığını ve dava konusu taşınmazları kendilerine verdiğini savunmuşlardır. Keşifte dinlenen ve beyanına itibar edilen tek mahalli bilirkişi de muris Sadık'ın sağlığında taşınmazlarını çocuklarına paylaştırdığını, ancak tüm çocuklara yer verilip verilmediğini bilmediğini beyan etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık çekişmeli taşınmazların murisin sağlığında çocukları arasında paylaştırılıp paylaştırmadığı ya da ölümünden sonra taksime tâbi tutulup tutulmadığı hususunda olup, mahkemece taksim konusunda yeterli araştırma yapılmadığı gibi tek mahalli bilirkişi beyanı ile yetinilerek ve tutanağın edinme sütunundaki beyanların aksi sonucuna varılmasına rağmen tutanak bilirkişileri de dinlenmeksizin karar verilmiş olması yerinde görülmemiştir. Doğru sonuca varılabilmesi için tarafların murisi Sadık adına kayıtlı başka taşınmazların bulunup bulunmadığı araştırılmalı, varsa bu taşınmazlara ilişkin tutanakların onaylı örnekleri dosyaya getirtilmeli, taraflara iddialarını ispat yönünden tanık bildirme imkanı tanınmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından Sadık'ın sağlığında taşınmazların çocukları arasında paylaştırmak suretiyle bağışlayıp bağışlamadığı ya da muris Sadık'ın ölümlerinden sonra mirasçıları arasında tüm mirasçıların katılımı ile geçerli ve rızai bir paylaşma yapılmış olup olmadığı, paylaşma varsa tarihi, çekişmeli taşınmazların kime düştüğünü, her bir mirasçıya miras payına karşılık olmak üzere taşınmaz, para ya da menkul mal verilip verilmediği, kadastro tespit tarihine kadar paylaşmanın bozulmadan devam edip etmediği maddi olaylara dayalı olarak sorulup, saptanmalı, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri de ayrı ayrı tanık sıfatı ile dinlenilmek suretiyle aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması bu nedenlerle İsabetsiz olup davalı Ali'nin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 11.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.