MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ... ada ... parsel sayılı 4.335,54 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmaz ve üzerindeki bir katlı binanın 2000 yılından beri ..., ..., ... ve ...'ın müştereken fiili kullanımlarında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın 1/2 hissesinde kendi adına şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; davalılar ..., ... ve ...'in çekişmeli ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki zilyetlik haklarını dava tarihinden önce Noterlik tarafından düzenlenen 24.12.2012 tarihli muvafakatname ile dava dışı ...'na devrettikleri gerekçesiyle, davacının ... aleyhinde dava açma hakkının saklı olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç usul ve Yasa'ya uygun düşmemektedir. Dosya içerisinde bulunan ... Noterliği tarafından düzenlenen 24.12.2012 tarihli muvafatname ile, davalılar ..., ... ve ...'in, ... ada ... parsel sayılı taşınmazı, 6292 sayılı Kanun kapsamında akdi halefleri olarak ...'nun almasına ve adına tescil edilmesine muvafakat ettikleri anlaşılmaktadır. Ne var ki, dava tarihinde ve halen çekişmeli ... ada ... parsel sayılı taşınmazın Hazine adına kayıtlı olduğu ve beyanlar hanesinde davacı ... ile davalılar ..., ... ve ...'in müşterek kullanıcı oldukları anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davanın tapu kaydının beyanlar hanesinde lehine kullanıcı şerhi verilen davalılara karşı görülmesi gerekir. Davalıların, dava dışı ... lehine verdikleri muvafakatname davanın kendilerine karşı açılıp görülmesine engel olmadığı gibi, davalılar diledikleri takdirde 6100 sayılı HMK'nın 61. maddesi gereğince, davayı lehine muvafakat verdikleri ...'na ihbar edebileceklerdir. Belirtilen nedenlerle tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde tüm delilleri toplanarak davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 26.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.