Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1970 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2040 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu .... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 230 parsel sayılı 8.725,23, 101 ada 317 parsel sayılı 3.764,46, 160 ada 4 parsel sayılı 3.218,28 ve 160 ada 5 parsel sayılı 309,54 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kadastro komisyon kararı neticesinde ... müşterekleri adına, 101 ada 261 parsel sayılı 312.61, 101 ada 278 parsel sayılı 224.16 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ölü..... adına, 102 ada 26 parsel sayılı 4.001,78, 157 ada 2 parsel sayılı 5.745,73 ve 160 ada 6 parsel sayılı 1.677,55 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise ... ve ..... adlarına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ...., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı..... tarafından temyiz edilmiştir.Dava; kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, çekişmeli taşınmazların müşterek kök muris ...'ten kaldığını, kök murisin ölümünden sonra mirasçılar arasında terekesinin taksim edilmediğini iddia ederek çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının muris ... mirasçısı olan annesi .....'ün miras payları oranında iptali ile adlarına tescilini istemiştir. Davalı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muris ....'e ait olmadığını, çekişmeli taşınmazlar üçüncü kişilere aitken murisleri ... ve diğer davalılar murisi Müslüm Dürmüş'ün satın aldıklarını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların müşterek muristen kaldığının ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece taşınmazlar başında yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi .... çekişmeli taşınmazların davalı ...'ün babası ...'un ...'dan satın aldığını, mahalli bilirkişi ..... ise bir kısım beyanında ...'ten kaldığını, bir kısım beyanında ise ...'lerin ...'dan satın aldığını, davacı tanığı...ve davalı tanığı .... ise ...'dan ..... ve ...'ün satın aldığını beyan etmişlerdir. Beyanlar arasındaki çelişki giderilmediği gibi hangi beyana üstünlük tanındığı gerekçede açıklanmamış, tüm taşınmazlara yönelik tek beyan alınarak her bir taşınmazın ayrı ayrı kimden kime ne şekilde kaldığı araştırılması gerektiği halde bu husus gözden kaçırılmıştır. Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için, öncelikle taşınmaz başında yeniden yaşlı, tarafsız ve çekişmeli taşınmazları iyi bilen mahalli bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımı ile keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından; taşınmazların her birinin geçmişte kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, çekişmeli taşınmazların davalılar ya da murisleri tarafından satın alınıp alınmadığının sorularak açıklığa kavuşturulması, taşınmazların tamamının ya da bir kısmının kök muris ...'e ait olduğunun belirlenmesi halinde murisin ölümünden sonra terekesinin taksime tabi tutulup tutulmadığı, taksime tabi tutulmuş ise hangi tarihte taksim yapıldığı, taksim anlaşmasına kimlerin katıldığı ve temsil edilmeyen mirasçı olup olmadığı, taksimde kime hangi taşınmazın veya bölümün isabet ettiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanların çelişmesi halinde usulüne uygun olarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 29.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.