Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1947 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20696 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSUTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sonucunda ......... Mahallesi çalışma alanında bulunan 1882 ada 62 parsel sayılı 3.922,95 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, 1962 yılından beri davacı ...'nun kullanımında olduğu, 2.364,63 metrekare yüzölçümündeki bölümünün Orman idaresinin 02.07.2010 tarih ve 189 sayılı yazısına istinaden eylemli orman olduğu belirtilerek bahçe niteliği ile davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... taşınmazda orman örtüsünün bulunmadığını tamamının kendi kullanımında bulunduğunu öne sürerek eylemli orman şerhinin kaldırılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın eylemli orman olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmak için yeterli değildir. Dava, kullanım kadastrosundan kaynaklanmaktadır. Dava konusu taşınmazın tespiti 2010 yılında yapılmış, mahkemece dava konusu taşınmaz üzerinde ise 2012 yılında keşif yapılmıştır. Keşifte refakate zirai bilirkişi alınmamış, keşifte dinlenen orman bilirkişisi de raporunda eylemli orman olarak ayrılan kısım üzerinde genellikle fındık ağaçlarının yer aldığını, birkaç tane kestane ve ıhlamur ağacının bulunduğunu ayrıca elma, erik gibi meyve ağaçlarının da görüldüğünü söylemiş ancak sonuç itibariyle taşınmazın tespit tarihi itibariyle orman vasfının taşıyıp taşımadığı konusunda görüş bildirmemiştir. Davayı çözümlemekten uzak, yetersiz kendi içinde çelişkili bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmez. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için dava konusu taşınmazın tespitinin yapıldığı 2010 yılına ait ortofoto getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, orman ve ziraat mühendisinden oluşacak uzman bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın tespit tarihi itibariyle kimler tarafından neye istinaden kullanıldığına ilişkin maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, orman ve ziraat mühendisinden bilirkişi kurulundan taşınmazın 2010 yılındaki ortofotosunu da uygulayarak tespit tarihi itibariyle taşınmazın niteliğiyle, taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların cinsi ve yaşı ile ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 11.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.