Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1751 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 1851 - Esas Yıl 2007
Mal beyanında bulunmamak suçundan sanık A,K'in 5358 sayılı Kanun'la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 337.maddesi gereğince 10 gün disiplin hapsi cezası ile cezalandırılmasına dair, Nevşehir İcra Mahkemesinin 7.3.2006 tarih 2005/91 esas ve 2006/88 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.Dosya kapsamına göre, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 sayılı Kanun'la değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 337.maddesindeki yaptırım, disiplin hapsi olarak belirlenmiş ise de, aynı tarihte yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 5349 sayılı Kanun'la değişik 7.maddesi 1.fıkrasında, "Kanunlarda hafif hapis veya hafif para cezası olarak öngörülen yaptırımlar idari para cezasına dönüştürülmüştür" şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiş olması karşısında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7.maddesi nazara alındığında 5252 sayılı Kanun'un 7.maddesi 1.fıkrasındaki hükmün sanık lehine olduğu cihetle, sanık hakkında idari para cezasına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemekle kararın 5271 sayılı CMK.nun 309.maddesi uyarınca bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 5/4/2007 gün ve 18417 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 18/4/2007 gün ve K.Y.B.2007/72303 sayılı tebliğnamesiyle istenilmiş olmakla,GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Dosya kapsamına göre, müşteki vekilinin vermiş olduğu 23.4.2005 tarihli şikayet dilekçesinde borçlu sanık olarak "E.T Ltd.Şti. yetkilisi L.Ö" olarak gösterilmesine rağmen, hakkında şikayet bulunmayan A. K hakkında yargılama yapılıp, bu kişinin cezalandırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.Her ne kadar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamede bu hususa değinilmemiş ise de; öncelikle işin esasına gidilip, suçun unsurları ile oluşup oluşmadığının saptanması gerektiğinden ve davanın reddi hususu da davanın esasına yönelik olduğundan tebliğnameye bağlı kalınmamış ve bu konunun tartışılmasında hukuki yarar görülmemiştir.Bu nedenle Yargıtay C.Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine atfen düzenlediği tebliğnamede farklı gerekçelerle yerinde görülmekle, Nevşehir İcra Mahkemesinin 7.3.2006 gün ve 2005/91-2006/88 sayılı kararının 5271 sayılı CMK.nun 309.maddesi uyarınca BOZULMASINA, Bozma üzerine 5271 sayılı CMY'nun 309/4-d maddesi gereğince yeniden uygulama yapılması gerektiğinden;Sanık A.K hakkında açılan davanın REDDİNE,Sanığa verilen cezanın çektirilmemesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.