MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ..... Köyü çalışma alanında bulunan 133 ada 3 parsel sayılı 1950 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece temyize konu olan 133 ada 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın, ..... Kadastro Mahkemesinin 2008/5 Esas, 2010/2 Karar sayılı ilamının kesin hüküm oluşturacağı kabul edilerek kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin kabul ve değerlendirilmesinde isabet bulunmamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 303/1. maddesi gereğince, kesin hükümden söz edilebilmesi için, iki davanın taraflarının, dava konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması zorunludur. ..... Kadastro Mahkemesi'nin 2008/5 Esas, 2010/2 Karar sayılı dosyası, davacılar ....... ve müşterekleri eldeki dosyanın tarafları olan ..... ve ............... ile müştereklerine karşı kök murisleri .......’ın terekesinin taksim edilmediği iddiasıyla açılan dava reddedilerek kesinleşmiştir. Eldeki dosyada ise davacı ....., davalı kardeşi ...............’e karşı taşınmazın babası .........’ten geldiği böylece miras payı bulunduğu iddasıyla dava açmıştır. Kesin hüküm kabul edilen ..... Kadastro Mahkemesinin 2008/5 Esas, 2010/2 Karar sayılı dosyanın tarafları ile dava sebebi temyize konu iş bu dava dosyası ile aynı olmadığından kesin hüküm teşkil etmeyeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca mahkemece, taraflardan dava ile ilgili tüm delilleri sorulup bildirdikleri deliller toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre işin esası hakkında bir hüküm verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uymayan gerekçe ile ve hatalı değerlendirmeyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 05.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.