MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİKANUN YOLU : TEMYİZTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ...... Köyü çalışma alanında bulunan 121 ada 7 parsel sayılı 730,36 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiş, davacıya ait 121 ada 8 parsel ve davalı ...'a ait 121 ada 7 parsel sayılı taşınmazların arasında kalan taşınmaz, paftasında yol olarak gösterilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 121 ada 7 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü ile 121 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazlar arasında kalan yol hakkında dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın, kesin hüküm nedeniyle HMK'nın 114/1-i maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, Kadastro Mahkemesinin 2004/366 Esas, 2009/87 Karar sayılı ilamı gerekçe gösterilerek kesin hüküm nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmişse de verilen karar dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun değildir. Kadastro Mahkemesinin 2004/366 Esas, 2009/87 Karar sayılı ilamına konu dosyasında davacı ......., davalılar ise ..., ... ve ... olup, davacı, davalı kardeşleri adına tespit gören 121 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların miras payı oranında adına tescili istemiyle dava açmış, yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş ve bu parseller hakkında verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Açıklanan dosya kapsamı itibariyle her iki davanın hukuki sebebinin farklı olduğu, eldeki davanın 121 ada 8 parsel sayılı taşınmaza değil, 121 ada 7 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü ile yola karşı açıldığı ve haliyle taraflarının da farklı olduğu ortadadır. Hal böyle olunca; kesin hüküm şartlarının oluşmadığı göz önünde bulundurularak işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Ayrıca, dava konusu yola ilişkin tescil davası bakımından, karar tarihinden sonra 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince ..... İlinin mülki sınırları Büyükşehir Belediye sınırları olup, ...... Köyünün Tüzel Kişiliğinin kalkmış olması nedeniyle taraf teşkilinde ortaya çıkan eksikliği gidermek üzere yasal hasım niteliğinde bulunan ..... Büyükşehir Belediyesi ile ...... Belediyesini davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre verilmeli, bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Belirtilen hususlar gözetilmeden dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 03.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.