Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16286 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21079 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ: .. KADASTRO MAHKEMESİTARİHİ : 11/07/2014NUMARASI : 1985/76-2014/105Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında .. Köyü çalışma alanında bulunan 918 parsel sayılı 4.554.300 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz miktar fazlası olarak kışlak vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. İtirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen davacılar ..., .. tapu kaydı, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, davacı .... kamu orta malı mera vasfında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacıların davasının kısmen kabulüne, çekişmeli 918 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin kısmen iptaline, 27.06.2014 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 65.575.12, (B) harfi ile gösterilen 166.154.06, (C) harfi ile gösterilen 99.735.78 ve (D) harfi ile gösterilen 37.083,90 metrekare yüzölçümlü kısımların ayrı parsel numaraları verilerek 3/6 hisse davacı ... adına, 1/6'şar hisse ile davacılar .., .. ve .... adlarına tarla vasfı ile tesciline, geriye kalan kısmın mera olarak özel siciline tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi, davacı mirasçısı .... ve davacılar ..Mahkemece, çekişme konusu 918 parsel sayılı taşınmaza ilişkin dosyaya ibraz edilen zirai bilirkişi raporu uyarınca taşınmazın bir bütün olarak değerlendirilmesinin bilimsel olarak gerçekçi olmadığı, tarla vasıflı alanlar ile mera vasıflı alanlar olarak ayrı ayrı değerlendirilmesinin daha bilimsel olacağı, tarla vasıflı taşınmaz kısımlarında Medeni Kanun'un ve 3402 sayılı Yasa'nın aradığı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının davacılar lehine oluştuğu, davacıların dayanağı olan tapu kaydının kapsamında kalan yerler olduğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de; eksik inceleme ve araştırma sonucunda verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Kadastro tespitine itiraz niteliğindeki iş bu davada, çekişme konusu 918 parsel sayılı taşınmaz, dava dışı 644 parsel sayılı taşınmaza uygulanan 416 tahrir nolu vergi kaydının miktar fazlası olarak Hazine adına kışlak vasfıyla tespit görmüştür. Davacılar tarafından çekişmeli 918 parsel sayılı taşınmaz hakkında, 2.3.1977 tarih ve 1 sıra nolu tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak açılan davada, dava dışı 644 parsel sayılı taşınmaza kadastro tespiti sırasında uygulanan 416 tahrir nolu vergi kaydı ile yukarıda tarih ve numarası yazılan davacılar dayanağı olan tapu kaydının sınırlarının aynı olduğu, ancak miktarlarının farklı olduğu, 2.3.1977 tarih ve 1 sıra nolu tapu kaydının dava konusu yeri kapsadığı yönünde mahalli bilirkişi beyanlarının bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu bağlamda; çekişme konusu taşınmazı kapsadığı belirtilen tapu ve vergi kaydının hudutları sabit olmadığı halde, Mahkemece her iki kaydın da aynı yere ait olduğu kabul edilerek, çok olan miktara itibar edilmek suretiyle, bu miktar üzerinden kayıt kapsamında olduğunun belirlendiği, çekişme konusu taşınmazda miktar olarak kayıt kapsamını aşan miktarın ise aynı kökten gelmeleri hesabıyla tespitten geriye yönelik zilyetlikle edinme koşulları araştırılarak ve mevcut parselin bir kısmının mera niteliğinde olduğu mahkemece değerlendirilerek karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; Mahkemece hava fotoğrafları dosya arasına getirtilmemiş, fen bilirkişisi tarafından dosyaya ibraz edilen raporda tarafların tutundukları kayıt ve belgeler uygulanarak kapsamları belirlenmemiş, komşu parsellere revizyon gören kayıt ve belgeler uygulanmamış, keşfi izlemeye olanak sağlar nitelikte harita ve rapor düzenlenmemiş, zirai bilirkişi raporunda ise; komşu taşınmazların vasıf itibariyle eylemli mera ya da kışlak vasfında olup olmadığı, komşu parseller ile kışlak olarak tespit gören dava konusu taşınmaz arasında doğal yada yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığı, dava konusu taşınmazın çevresinde özel mülkiyete konu taşınmazlar varsa, bu taşınmazlar ile çekişmeli taşınmazın bitki örtüsü, toprak yapısı ve eğim olarak birbirlerine benzeyip benzemediği konularında ayrıntılı ve bilimsel verilere dayalı rapor alınmamış, yetersiz bilirkişi raporları doğrultusunda karar verilmiştir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; Mahkemece tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından getirtilmeli, komşu parsel kayıtları ve dayanak belgeleri tam olarak getirtilmeli dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan komşu köyler halkından belirlenecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, tespit bilirkişileri, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarının katılımıyla mahallinde keşif yapılmalıdır. Taraflarca dayanılan kayıt ve belgeler ile komşu taşınmazlara uygulanan kayıt ve belgelerde okunan köy ve mevki adları, taşınmazların cinsi ile sınırları hususunda açıklama istenmeli, yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanıkla kanıtlama olanağı sağlanmalı, kapsam dışında kalan yerler açısından da yerel bilirkişi, tespit bilirkişisi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın öncesinin mera olup olmadığı, çekişmeli taşınmazın meradan açılıp açılmadığı, taşınmaz üzerinde sürdürülen bir zilyetliğin olup olmadığı, varsa bu zilyetliğin ilk kez hangi tarihte ve nasıl başladığı, kimden kime ve ne surette intikal ettiği, kimler tarafından ne kadar süreyle ve ne olarak kullanıldığı, imar-ihya yapılıp yapılmadığı, imar-ihya yapılmış ise başlangıç ve bitiriliş tarihleri ile imar-ihyanın gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, zirai bilirkişi kurulundan; çekişmeli taşınmazın öncesinin mera olup olmadığı, taşınmazın bitki örtüsü, toprak kalınlığı ve cinsi, taşlılık oranı, eğimi, komşu parsellerin vasıfları ile eylemli mera olup olmadığı, komşu parseller ile dava konusu kışlak olarak tespit gören taşınmaz arasında doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığı, çekişmeli taşınmazın çevresinde özel mülkiyete konu taşınmazlar varsa, bu taşınmazlar ile çekişmeli taşınmazın bitki örtüsü, toprak yapısı ve eğim olarak birbirlerine benzeyip benzemediği konularında ayrıntılı, bilimsel verilere dayalı ve gerekçeli rapor alınmalı, fen bilirkişisinden; çekişmeli taşınmaz ile çevresindeki komşu parselleri bir arada gösterir, bilirkişi ve tanıklarca gösterilen mevki ve sınırlar işaretlenmiş, keşfi izlemeye olanak sağlar nitelikte harita ve rapor istenmeli, hava fotoğrafları üzerinde çekişmeli taşınmaz ve çevresine ait pafta haritasını çakıştırması istenmeli, hava fotoğraflarında çekişmeli taşınmazın ve çevresinin geçmiş tarihlerdeki görünümlerinin zirai bilirkişi kurulu tarafından değerlendirilmesi istenmelidir. Bundan sonra, toplanmış tüm deliller birlikte incelenip değerlendirilerek, çekişmeli taşınmazın öncesinin kadim mera ya da kışlak vasfında olup olmadığı saptanmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisi, davacı mirasçısı .... ile davacılar .. ve .... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara ayrı ayrı iadesine, 28.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.