Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16284 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21215 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu .. Köyü çalışma alanında bulunan 131 ada 5 ve 27 parsel sayılı 7.000 ve 154.100 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 5 parsel irsen intikal, taksim, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satın alma nedeniyle .. ve ... adlarına eşit hisselerle tespit edilmiş, hükmen ifrazen ... adına hali arazi vasfıyla tescil edilmiştir. 134 ada 4 parsel numarasıyla devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle hali arazi vasfında ... adına tespit edilen taşınmaz, hükmen ve ifrazen 131 ada 27 parsel numarasıyla hali arazi vasfında ... adına tescil edilmiştir. Davacı ... ve birleşen dosya davacısı ... irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacıların davasının kabulüne, çekişmeli 131 ada 5 ve 27 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline, 10.06.2008 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 4.833,35 metrekare, (B) harfi ile gösterilen 1.533,35 metrekare, (C) harfi ile gösterilen 3.729,28 metrekare ve (D) harfi ile gösterilen 499 metrekarelik kısımların davacı ... adına tesciline, 2006/63 Esas sayılı dosyada 10.06.2008 tarihli fen bilirkişi raporunda (E) harfi ile gösterilen 2.611,44 metrekare, (F) harfi ile gösterilen 650,20 metrekare, (G) harfi ile gösterilen 243,37 metrekare, (H) harfi ile gösterilen 2.639,72 metrekare yüzölçümündeki kısımların davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.1- Mahkemece, davacı ... ve birleşen dosya davacısı .. tarafından çekişme konusu 131 ada 5 parsel sayılı taşınmaza karşı açılan davada fen bilirkişi raporunda (C), (D), (E) ve (F) harfi ile gösterilen yerlerin davacı ... ve birleşen dosya davacısı ...'ın babalarından intikalen geldiği, taksim sonucu davacılara isabet ettiği, tarım arazisi olarak kullanıldığı, taşınmazın davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de; verilen karar eksik inceleme ve araştırma ile hatalı değerlendirme sonucunda verilmiştir. Davacılar ... ve birleşen dosya davacısı ..., 131 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar hakkında, kadastrodan önceki nedenlere dayanarak, askı ilan süresinden sonra 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptali ve tescil davası açmışlardır. Kadastro tespit tutanaklarının ve tapu kayıtlarının incelenmesinde; çekişme konusu ve 131 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ... ve ... adlarına 1/2'şer pay oranı ile tespit gördüğü ancak .. Kadastro Mahkemesinin 1997/2 Esas sayılı dosyasında, askı ilan süresinde tespite itiraz davası açıldığı ve tutanağın kesinleşmediği, .. Kadastro Mahkemesinin 1997/2 Esas - 1999/1 Karar sayılı dosyasında görülen ve iş bu dosya davacıları ile birlikte .. ile arkadaşlarının davacı olduğu, ...nin ise davalı olduğu tespite itiraza ilişkin davada, 131 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kadastro tepitinin iptali ile 6000 metrekare yüzölçümündeki kısmın ifraz edilerek davacılar .. adlarına ayrı bir parsel numarası verilmek suretiyle 1/3'er pay oranı ile tapuya tesciline, geriye kalan 7000 metrekaresinin ise aynı ada ve parsel numarası ile davalı ... adına tapuya tesciline dair karar verilmiş ve karar Yargıtay temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. Kadastro Mahkemesinin 1997/2 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında, aynı zamanda iş bu dosya davacıları olan ... ve ... beyanlarında; ”adlarına tespit gören 131 ada 5 parsel sayılı taşınmazda fiilen kullandıkları bir yer olmadığını, kendi kullanımlarındaki taşınmazın 131 ada 4 parsel sayılı ... adına tespit gören taşınmaz içerisinde kalan keşifte gösterdikleri kısım olduğunu, 131 ada 5 parsel sayılı taşınmazı ... malı olarak bildiklerini ve ... adına tescilini kabul ettiklerini” beyan etmişlerdir. Hal böyle olunca; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 303. maddesinde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, tarafları ve dava sebebi aynı olan iki ayrı dava bakımından ilk dava sonucu verilen kesinleşmiş kararın ikinci davada kesin hüküm olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Kural olarak kesin hüküm kamu düzenine ilişkin olup, istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gerekli dava koşullarındandır. .. Kadastro Mahkemesinin 1997/2 Esas - 1999/1 Karar sayılı kesinleşen ilamında, 131 ada 5 parsel sayılı taşınmaza ilişkin verilen hüküm ile eldeki dosya bakımından somut olayda, yasada öngörülen kesin hüküm şartları oluştuğu halde mahkemece bu hususa riayet edilmemiştir. Mahkemece davacılar bakımından 131 ada 5 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kesin hüküm nedeniyle davanın reddine dair karar verilmesi gerekirken, çekişme konusu 131 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verilerek (C) ve (D) harfli kısımların davacı ..., (E) ve (F) harfleri ile gösterilen kısımların ise davacı ... adına tesciline dair karar verilmesi isabetsiz olup; açıklanan nedenlerle davalı ... temsilcisinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan hükmün BOZULMASINA,2- Davalı ... temsilcisinin çekişme konusu 131 ada 27 (ifrazdan önce 131 ada 4 parsel sayılı ana taşınmaz) parsel sayılı taşınmaz hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece fen bilirkişi raporunda (A), (B), (G) ve (H) harfi ile gösterilen yerlerin davacı ... ve birleşen dosya davacısı ..'ın babalarından intikalen geldiği, taksim sonucu davacılara isabet ettiği, tarım arazisi olarak kullanıldığı, taşınmazın davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de; eksik inceleme ve araştırma sonucunda verilen karar usul ve yasaya uygun değildir. Dava konusu 131 ada 27 parsel sayılı taşınmazın ifrazen geldiği ana taşınmaz olan 131 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının incelenmesinde, kadastro tespitinin ... adına yapıldığı ve askı ilan süresinde ... aleyhine iş bu dosya davacıları ile birlikte bir kısım davacılar tarafından tespite itiraz davası açıldığı, çekişme konusu 131 ada 27 parsel sayılı taşınmazın ifrazen geldiği, ana taşınmaz olan 131 ada 4 parsel sayılı taşınmaz hakkında .. Kadastro Mahkemesinin 1997/2 Esas - 1999/1 Karar sayılı dosyasında yapılan kadastro tespitine itiraz davası sonunda aynı zamanda iş bu dosya davacılarının davasının kabulüne karar verilerek, 131 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile, fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen 18.500 metrekare yüzölçümündeki kısmın ifrazına, ayrı bir parsel numarası verilerek, davacılar ... ve ... adlarına 1/2'şer pay oranı ile tesciline karar verilmiş; hüküm, kesinleşmiştir. Somut olayda; eldeki dosya arasına .. Kadastro Mahkemesinin 1997/2 Esas sayılı dosyası getirtildiği halde, taşınmaz başında yapılan keşif sonrası fen bilirkişisi tarafından ibraz edilen raporda, taraflar arasında kesin hüküm etkisi doğurabilecek olan ilamın dayanağı harita uygulanmamış, içeriği tartışılıp tarafları bağlayıcı nitelikte olup olmadığı değerlendirilmeksizin, soyut içerikli beyanlara değer verilerek hüküm kurulmuştur. Mahkemece hava fotoğrafları dosya arasına getirtilmemiş, zirai bilirkişi raporunda ise; taşınmaz üzerinde tarımsal amaçlı sürdürülen zilyetliğin süresi, imar-ihya yapılıp yapılmadığı, imar-ihya yapılmış ise başlangıç ve bitiriliş tarihleri ile çekişmeli taşınmaz ve komşu taşınmazların bitki örtüsü, toprak yapısı ve eğim olarak birbirlerine benzeyip benzemediği konularında ayrıntılı ve bilimsel verilere dayalı rapor alınmamış, yetersiz bilirkişi raporları doğrultusunda karar verilmiştir. Doğru sonuca ulaşabilmek için; Mahkemece, öncelikle taraflar arasında görülen .. Kadastro Mahkemesinin 1997/2 Esas - 1999/1 Karar sayılı dosyasında bulunan ilama dayanak olarak alınan fen bilirkişi raporuna ekli harita, yerinde uygulatılmak suretiyle dava konusu edilen bölümü kapsayıp kapsamadığı tam olarak belirlenmeli, bu hususta fen bilirkişisine tanzim ettirilecek raporda sözü edilen dosyadaki harita ile kadastro haritasının çakıştırılması istenilmeli, sözü edilen mahkeme ilamının eldeki dosyanın tarafları arasında 6100 sayılı HMK'nın 303. maddesinde açıklanan çerçevede kesin hüküm teşkil edip etmeyeceği irdelenmeli, kesin hüküm olmadığı kanaatine varılması halinde, davacılar çekişme konusu taşınmaza ilişkin, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunduğuna göre; tespit tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu katılımı ile keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerden olup olmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, 3 kişilik zirai bilirkişi kurulundan; çekişmeli taşınmazın tespit öncesinde vasfının ne olduğu, taşınmazın bitki örtüsü, toprak kalınlığı ve cinsi, taşlılık oranı, eğimi, komşu parseller ile dava konusu hali arazi olarak tespit gören taşınmaz arasında doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığı, çekişmeli taşınmazın çevresinde özel mülkiyete konu taşınmazlar varsa, bu taşınmazlar ile çekişmeli taşınmazın bitki örtüsü, toprak yapısı ve eğim olarak birbirlerine benzeyip benzemediği, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği konularında, taşınmazın niteliğini, toprak yapısını belirtir ayrıntılı, bilimsel verilere dayalı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazın tüm yönlerini gösterir fotoğrafları çektirilmeli, jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişiden; yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın incelenen 3 adet fotoğrafa göre sınırlarının ve niteliğinin belirlenmesi, taşınmaz üzerinde imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise tamamlanma tarihini tespit etmesi istenilmeli, fen bilirkişiye keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli kroki ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanmış tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yetersiz araştırma ve uygulama ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ... temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 28.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.