Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16210 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20566 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSKENDERUN KADASTRO MAHKEMESİTARİHİ : 15/10/2014NUMARASI : 2014/3-2014/11Taraflar ataşında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; terîıyiz isteğinin süresinde olduğu anlatıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler oktfrıdu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 398 parsel sayılı 6,586.40 metrekare yüzölçümündeki tapınmaz beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca H.. H.. adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, davalı Abdülkerim oğlu F.. K.. tarafından 1965 yılından beri erik bahçesi olarak kullanıldığı belirtilerek tarla niteliği ile davalı H.. H.. adına tespit edilmiştir. Davacı Y.. K.. taşınmazın kendi kullanımında olduğunu öne sürerek adının beyanlar hanesine yazılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin iptali ile 1965 yılından beri davacının kullanımında olduğu şerhi verilerek H.. H.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı H.. H.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, davalı F.. K..'nun kabul beyanı esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Davacı, taşınmazın kendi kullanımında olduğu iddiası ile dava açarak, kullanıcı olduğunun beyanlar hanesine şerhini istemiştir. 3402 sayılı Yasa'nın Ek 4. maddesi, “6831 sayılı Yasa'nın 20.6.1973 tarihli kanunla değişik 2, maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlannca H.. H.. adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle bu Kanunun 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak H.. H.. adına tescil edilir" hükmünü taşımaktadır. Bu maddeye dayanılarak açılacak davaların kabul edilebilmesi için, malik H.. H..'ye karşı davacı tarafın taşınmazda fiili kullanımının olduğunun kanıtlanması zorunludur. Somut olayda, davacının davalı H.. H..'ye karşı iddiasını kanıtlaması gerekirken, keşif yapılmaksızın ve davalı F.. K..'nun H.. H..’yi bağlayıcı nitelikte olmayan kabul beyanı yeterli görülerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, Hâzinenin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.