Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16197 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20040 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : FETHİYE 1. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/07/2013NUMARASI : 2013/233-2013/987Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sonucunda .... Köyü çalışma alanında bulunan 196 ada 15 parsel sayılı 408,04 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, üzerindeki zeytin ağaçlarının Uğur oğlu İ. K. kullanımında olduğu şerhi verilerek tarla niteliği ile davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı E.. K.., taşınmazın kendi kullanımında olduğu halde hayali birinin adının kullanıcı olarak yazıldığını öne sürerek bu ismin iptali ile kendi adının kullanıcı olarak yazılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin terkini ile "Hamit kızı E.. K..'nun zilyetliğindedir" şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen kadastro tutanağına karşı, güncelleme çalışması sonucu oluşan tapu kaydının beyanlar hanesine davacı tarafın fiili kullanıcı olduğu şerhinin yazılması istemine yöneliktir. Bu nitelikteki davalar, kayıt maliki Hazineye ve varsa lehine kullanım şerhi olan kişilere karşı fiili kullanım iddiasının ispat yükümlülüğünü içerdiği ve zilyetliğin korunması davasından farklı olarak tapu kaydının beyanlar hanesinde esaslı değişiklik yapılması sonucunu doğurduğundan çekişmesiz yargı işi olarak kabul edilemez. Bu durumda 6100 sayılı Yasa'nın yürürlük gününden sonra açılmış olması nedeniyle davaya bakmak Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmemektedir. 6100 sayılı HMK'nın 1. maddesi gereğince mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup; bu hususun mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir. Hal böyle olunca; mahkemenin görevsizliğine ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.