Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16022 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13200 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ: .. KADASTRO MAHKEMESİTARİHİ : 29/04/2014NUMARASI : 2007/268-2014/134Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında .. Köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 43 parsel sayılı 3919.72 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve hiçbir gerçek veya tüzel kişinin zilyetlik iddiasında bulunmaması nedeni ile ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ...., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın muris .. mirasçıları adına miras payları oranında tescili istemine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile .. mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece dava konusu taşınmazın davacıların babasından kaldığı ve davacı ve kardeşleri tarafından 50 yılı aşkın süredir tarla olarak kullanıldığı, bir süre ekim dikim yapılmayarak boş bırakılmış olmasının zilyetliğin terk edildiği anlamına gelmediği, gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Dosya içerisinde bulunan ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın imar-ihyasının uzun yıllar önce tamamlandığı, tarla olarak kullanıldığı belirtilmekle birlikte, bir ara tarımsal olarak kullanılmadan boş bırakıldığı ve son bir kaç yıl içerisinde de tekrar kullanılmaya başlanıldığı belirtilerek Google'dan alma çeşitli tarihlerdeki fotoğraflarda kullanımın mevcut olmadığı, 2011 yılından sonra kullanılmaya başlanıldığı belirtildiği halde, bu raporla yetinilerek hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Bu tür uyuşmazlıkların çözümü için objektif bilimsel ve teknik verilerden yararlanılmalıdır. Mahkemece yetersiz bilirkişi raporları doğrultusunda, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak hüküm verilemez. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; tespit tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları ile birlikte dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi, 1 jeodezi veya fotogrametri mühendisinden oluşan bilirkişi kurulu katılımı ile keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerden olup olmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli; 3 kişilik zirai bilirkişi ve jeodezi bilirkişi kurulundan, taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın incelenen fotoğrafa göre sınırlarının ve niteliğinin belirlenmesi, taşınmaz üzerinde imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise tamamlanma tarihini tespit etmesi istenilmeli, taşınmazın kullanılmadığı sürenin zilyetliği terkten mi yoksa nadasa bırakmadan mı kaynaklandığını, zilyetliği terk var ise sürenin yeniden kullanmaya başladığı tarihten itibaren hesaplanacağının nazara alınması ve taşınmazın tüm yönlerini gösterir fotoğrafları çektirilmeli, fen bilirkişiye keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli kroki ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 21.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.