Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16000 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20693 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ: .. KADASTRO MAHKEMESİTARİHİ : 20/05/2014NUMARASI : 2012/61-2014/68Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında Kalfalı Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 109 ada 1, 111 ada 18, 168 ada 7, 180 ada 3, 182 ada 15, 182 ada 19, 183 ada 1 parsel sayılı 9.169.98, 1.648.63, 10.665.80, 5.238.15, 29.084.02, 10.215.46, 6.159.38 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar (irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile .. mirasçıları adına tespit edilmiştir. Davacı ...., tapu kaydı ve çekişmeli taşınmazın müşterek muris ..'dan intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 109 ada 1 parsel, 182 ada 19 parsel, 111 ada 18 parsel, 168 ada 7 parsel, 180 ada 3 parsel, 182 ada 15 parsel ve 183 ada 1 parsel sayılı taşımazların kadastro tespitlerinin iptali ile taşınmazların .. mirasçıları adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, çekişmeli hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece dava konusu taşınmazların ... kaldığı, ..'un sağlığında dava konusu taşınmazları paylaştırmadığı, .. öldükten sonra da tüm mirasçıların bir araya gelerek miras taksimi yapmadıkları, davalıların dayanak yaptığı 26.03.1948 tarih 31, 32, 33, 34, 35, 36 sıra sayılı tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazlara uygulanmaya çalışıldığı ancak davalıların ve mahalli bilirkişilerin tapu kayıtlarında yazan hudutları bilemediklerinden tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazlara uygulanamadığı gerekçe gösterilerek dava konusu 109 ada 1, 182 ada 19, 111 ada 18, 168 ada 7, 180 ada 3, 182 ada 15 ve 183 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Dava konusu yerlerin ...'dan geldiği tarafların kabulüne olup, ihtilaf ..'un sağlığında bu yerleri oğlu Hasan'a bağışlayıp bağışlamadığında toplanmaktadır. Bir kısım tanıklar ..'un sağlığında yerleri..'a bağışladığı, ..'ın ve çocuklarının halaları ..'ün payını verdiği yine dosya içerisinde bulunan ve dava konusu yerlere ait olduğu iddia edilen tapu kayıtlarında 1945 yılında... tarafından ..'a devir işlemi yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalıların dayanak yaptığı 26.03.1948 tarih 31, 32, 33, 34, 35, 36 sıra sayılı tapu kayıtlarının, 3402 sayılı Kanun'un 20. maddesi gereğince mahallinde yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve fen bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, tapu kaydı yerel bilirkişiler yardımı ve fen bilirkişisi aracılığı ile zemine uygulanmalı, hudutları tek tek zeminde gösterilmeli, bilinmeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme imkanı tanınmalı, yerel bilirkişilerce gösterilen hudutlar fen bilirkişi krokisinde işaretlenmeli, tapu uygulamasına ilişkin yerel bilirkişi beyanı komşu parsellerin tutanak içerikleri ve malikleri ile denetlenmeli, bu şekilde kaydın kapsamı belirlenmeli ve sonucuna göre bağışın yapılıp yapılmadığı tereddüte mahal bırakmayacak şekilde tespit edilerek bağışlamanın gerçekleşmediği tespit edildiği takdirde davalıların zilyetliği miras şirketi adına zilyetlik olup zamanaşımı ile iktisabı mümkün olmadığından mevcut şekilde; bağışlamanın varlığının tespiti halinde tapu kayıtlarındaki devir tarihleri ve müşterek muris Dursun'un ölüm tarihi nazara alınaraktan davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde, eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olduğundan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 21.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.