Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1596 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14521 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ŞİRVAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 28/05/2013NUMARASI : 2012/226-2013/211Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu Y..K.. çalışma alanında bulunan 123 ada 230 parsel sayılı 2495,02 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kimsenin mülkiyet iddiasında bulunmadığı yerlerden olduğu belirtilerek davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yargılama sonunda verilen hükmün temyizi sonucunda Yargıtayca; "hasımsız olarak açılan ancak askı ilan süresi geçtikten sonra tespit maliki Hazinenin dahil edildiği davada, davanın görev yönünden reddi ile dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak verilen görevsizlik kararı sonrası dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, çekişmeli 123 ada 230 parsel sayılı taşınmazın özel mülkiyete tabi tarım arazisi olduğu ve 20 yılı aşkın süre davacı tarafından ekonomik amaca uygun zilyet edildiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Zira, 2009 yılında yapılan ilk keşif sonucunda verilen 15.09.2009 tarihli ziraat mühendisi M..S..tarafından düzenlenen raporda, dava konusu taşınmazın yer yer kayalık olduğu ve tarıma uygun olmadığı, 2010 yılında yapılan ikinci keşif sonucunda verilen 30.06.2010 tarihli ziraat mühendisi A..K.. tarafından düzenlenen raporda, taşınmazda ana kayaların temizlendiği, toprağın tarıma elverişli hale getirilmesi için tesviye edildiği, imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirildiği belirtilmiş; ancak imar-ihyanın hangi tarihte başladığı ve tamamlandığı belirtilmemiştir. 2013 yılında yapılan keşif sonucu ziraat bilirkişisi Z..E.. tarafından verilen son raporda ise, taşınmazın tarıma elverişli kuru tarım arazisi olduğu ve içinde on iki adet 20-25 yaşlarında meşe ağacı olduğu belirtilmiştir. Dosya içinde bulunan ve çekişmeli taşınmaza ait olduğundan söz edilen fotoğraflarda, tarım arazisi görüntüsü bulunmamaktadır. Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşabilmek için, mahallinde, yöreyi iyi bilen, taraflarla yakınlığı ve husumeti bulunmayan olabildiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek mahalli bilirkişiler ile taraf tanıkları hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın kim tarafından ne zamandan beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya edilip edilmediği sorulup saptanmalı, nizalı taşınmaza ait temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları ile dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları getirtilerek uzman jeodezi veya fotogrametri mühendisinden ve 3 kişilik uzman ziraatçi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın imar-ihya edilip edilmediği, edildi ise imar-ihyanın ne zaman başladığı ve tamamlandığı hususlarını da içeren ayrıntılı, açık ve denetime elverişli rapor alınmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.