Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15829 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15624 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 27. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 02/04/2014NUMARASI : 2013/427-2014/125Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında ..... Mahallesi çalışma alanında bulunan 198 ada 4 parsel sayılı 230.26 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve kullanıcısının tespit edilmediği şerhi verilerek bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, 7.11.2012 tarihinde kesinleşen Sultanbeyli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/36-2012/29 Esas ve Karar sayılı ilamı ile S.. A.. adına kullanım şerhi verilmiş aynı taşınmaz hakkında 6.5.2013 tarihinde kesinleşen Sultanbeyli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/36-2012/29 Esas ve Karar sayılı ilamı ile de M.. G.. adına kullanım şerhi verilmiştir. Çekişmeli taşınmaz 6292 sayılı Kanun gereğince 8.5.2014 tarihinde S.. A..'ya intikal ettirilmiştir. Davacı M.. G.. 21.8.2013 tarihinde Hazine ve S.. A..'yu hasım göstererek adına kulanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı M.. G.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, kesin hüküm nedeniyle dava reddedilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Temyiz incelemesinden geçerek 7.11.2012 tarihinde kesinleşen Sultanbeyli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/36-2012/29 Esas ve Karar sayılı ilamında davacı M.. G.. taraf olmadığı gibi kesinleşen Sultanbeyli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/36-2012/29 Esas ve Karar sayılı ilamında da davalı S.. A.. taraf değildir. Kural olarak kesin hüküm kamu düzenine ilişkin olup, istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gerekli olumsuz dava koşullarındandır. Bir davada kesin hükümden söz edilebilmesi için her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve dava konusunun aynı olması gerekir. Kesin hüküm ancak davanın taraflarını bağlar. Kesinleşen ilamda tarafların farklı olduğu gözetildiğinde kesin hükmün varlığından söz edilemeyeceğinden davanın esasına girilerek tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda deliller toplanarak zilyetliğin kime ait olduğu tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenerek sonucuna uygun karar vermek gerekir. Öte yandan 6292 sayılı Kanun gereğince çekişmeli taşınmazın kayden davalı S.. A..'ya satıldığı gözetilerek zilyetliğin davacı tarafta olduğunun belirlenmesi halinde davacı lehine tespit mahiyetinde karar verilmesi, davacı M.. G..'in kullanımında bulunmadığının anlaşılması halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmelidir. Mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 22.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.