Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15494 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8647 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ: 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/05/2014NUMARASI : 2013/33-2014/249: TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu .... Köyü çalışma alanında bulunan 111 ada 16 parsel sayılı 615,74 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ...... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ....ve ... 111 ada 17 parsel sayılı taşınmazın adlarına eksik yüzölçümü ile tespit edildiğini, mevcut eksikliğin 111 ada 16 parselde kaldığını ileri sürerek ve satın almaya dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 111 ada 16 parsel sayılı taşınmazın 20.03.2014 tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 96,65 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacılara ait 111 ada 17 parsele eklenmek suretiyle tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün, davalı ..... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine mahkemece 20.06.2014 tarihli ek karar ile değer itibariyle kararın kesin olduğu gerekçe gösterilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiş, anılan ek kararda davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davalı vekilinin süresinde yaptığı temyiz istemi mahkemenin 20.06.2014 tarih 2013/33, 2014/249 Esas, Karar sayılı ek kararı ile değer itibariyle hükmün kesinlik sınırında bulunduğu gerekçe gösterilerek reddedilmiş ise de davanın taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle değere bakılmaksızın temyize tabi olduğu anlaşıldığından mahkemenin 20.06.2014 tarihli temyiz isteminin reddine dair ek kararı ORTADAN KALDIRILARAK yapılan temyiz incelemesinde ;Mahkemece çekişmeli 111 ada 16 parsel sayılı taşınmazın 20.03.2014 tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün davacılar adına tescil edilen dava dışı 111 ada 17 parsel ile birlikte davacılar tarafınca sınırları göstertilerek satın alındığı, satış tarihinden dava tarihine kadar taşınmazın fiili durumda olduğu gibi kullanıla geldiği gerekçe gösterilerek karar verilmiştir. Ne var ki dosya içine getirtilen bilgi ve belgelere göre bu davanın haricinde; 111 ada 16 parsel sayılı taşınmazın maliki .....'nun 111 ada 17 parselin malikleri ...ve ..... aleyhine “adına olan 111 ada 16 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 250 metrekare miktarındaki bölümünün 111 ada 17 parsel sayılı taşınmaz içinde bırakıldığını” öne sürerek 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/269 Esas sırasında tapu iptal ve tescil davası açtığı ve davanın derdest olduğu anlaşılmıştır. Bu hale göre 111 ada 16 ve 17 parsel tapu kayıt maliklerinin birbirleri aleyhine ortak sınıra yönelik talepler ile dava açtıkları gözetildiğinde davaların biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyeceğinde kuşku yoktur. Yargılamanın en az masrafla ve en kısa zamanda gerçekleştirilmesi ve verilecek hükümlerin birbirini etkileyeceği gözetildiğinde aynı taşınmazlarla ilgili davaların irtibat nedeniyle birleştirilmesi zorunluluğuna rağmen, 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.11.2013 tarihli birleştirme talebinin mahkemenin 29.11.2013 tarihli karşılık yazısı ile reddedilerek muvafakat verilmemesi isabetsiz olmuştur. Hal böyle olunca mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yargılamaya devam olunması gerekirken işin esası hakkında hüküm kurulması isabetsiz, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.