Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15476 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14967 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KADASTROTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında .. Köyü çalışma alanında bulunan 396 ada 1, 115 ada 9, 110 ada 1 parsel sayılı 17.585.40, 3.405.37 ve 19.903.72 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmaları nedeniyle ve ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., 115 ada 9 ve 110 ada 1 sayılı parseller bakımından irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; 396 ada 1 parsel sayılı taşınmaz bakımından ise tapu kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 396 ada 1, 115 ada 9 ve 110 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tespitinin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece 396 ada 1 sayılı parselin davacının dayanağı olan tapu kaydının kapsamında kaldığı, diğer taşınmazlar üzerinde ise davacı yararına zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile hüküm kurulmuştur. Ne var ki, 396 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden dayanılan tapu kaydının sınırları keşifte tek tek okunup sınırlarının gösterilmesi istenmemiş, krokide işaretlenmemiş, komşu parsel kayıtları getirtilerek beyanlar denetlenememiş olduğu gibi, 115 ada 9 ve 110 ada 1 parseller bakımından ise soyut değerlendirmeler içeren yetersiz ve kısmen kendi içinde çelişkili ziraatçi bilirkişi raporuna değer verilerek hüküm kurulmuş olması nedeniyle de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz. O halde mahkemece, çekişmeli taşınmazlar başında olabildiğince yaşlı ve yansız mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik zirai bilirkişi kurulu ve fen bilirkişi eşliğinde yeniden keşif yapılarak, 396 ada 1 parsel sayılı taşınmaz için davacının dayandığı tapu kaydının sınırları yerel bilirkişilere tek tek sorularak gösterilmesi istenmeli, gösterilen sınırlar fen bilirkişisince krokide işaretlenmeli; bilinemeyen hudutlar bakımından tanık bilgisine başvurulmalı; taşınmazlarda ekonomik amaca uygun tasarruf bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise şekli ve ne zamandan beri kullanıldığı hususunda ayrıntılı beyan alınmalı; ayrıca keşifte alınan beyanların dava konusu taşınmazın davacıya babasından kaldığı yönünde olduğu göz önüne alınarak davacıya ne suretle hangi hukuki işlem sonucu intikal ettiği sorulmalı; komşu taşınmazların kadastro tespitlerinde uygulanmış olan kayıtlar var ise bunlar getirtilerek bilirkişi sözleri ve teknik bilirkişi raporları denetlenmeli; zirai bilirkişi kurulundan dava konusu tüm taşınmazlar için devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup olmadığı, tarım arazisi vasfı taşıyıp taşınmadığı, zirai faaliyete konu olup olmadıkları hususunda ayrıntılı rapor alınmalı; önceki raporlar ile çelişki doğması halinde bu çelişki giderilmeye çalışılmalı; bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususların göz ardı edilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.