Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15364 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 359 - Esas Yıl 2015





.MAHKEMESİ: KADASTRO MAHKEMESİTARİHİ : 12/11/2014NUMARASI : 2010/213-2014/124Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında..... Mahallesi çalışma alanında bulunan 324 ada 21 parsel sayılı 9.174,37 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydına, davacılar ... ve ....., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın farklı bölümleri hakkında ayrı ayrı dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davaların kabulüne, çekişmeli taşınmazın hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 3.827,94 metrekarelik kısmının davacı....., (B) harfi ile gösterilen 2.023,02 metrekarelik kısmının davacı ......, (C) harfi ile gösterilen 1.508,34 metrekarelik kısmının davacı ....., geriye kalan kısmının ise tespit gibi Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, davacı....'nin davası yönünden, çekişmeli taşınmaz bölümünün davacının tutunduğu tapu kaydı kapsamında kaldığı, davacılar ...... ve .....'nın davaları yönünden ise, davacılar lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle davaların kabulüne dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı ....., Hazinenin de taraf olduğu tescil ilamı sonucu oluşan 4.968 metrekare yüzölçümündeki 29.06.1990 tarih ve 10 sıra numaralı tapu kaydına, davacılar.... ve .... ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece, davacı .....nin tutunduğu tapu kaydının kapsamı dosya içerisinde bulunan haritasına göre belirlenmemiş, zilyetlik araştırması yapılırken taşınmazların niteliğinin belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğraflarından yararlanılmamış, soyut nitelikteki yerel bilirkişi ve tanık anlatımları ile taşınmazların kullanım durumlarını ve toprak yapılarını açıklama bakımından yetersiz, denetime elverişli olmayan zirai bilirkişi raporuna dayanarak karar verilmiştir. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle, tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesi en az üç ayrı zaman dilimine ait stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; taraf tanıkları, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte; davacı.......nin dayandığı tapu kaydı ve haritası uygulanıp kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi gereğince haritasına göre belirlenmeli, tapu kaydının haritasının uygulama kabiliyetinin bulunmaması durumunda ise, hudutlarının yerel bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için davacı tarafa tanık dinletme imkanı sağlanmalı, tapu kaydının dava dışı 324 ada 22 parsel sayılı taşınmaza revizyon gördüğü bildirildiğinden, her iki taşınmazı bir arada kapsayıp kapsamadığı hususu yöntemince açıklığa kavuşturulmalı, tapu kaydı kapsamı dışında kalan bölüm ile davacılar ..... ve.......'nın davaya konu ettiği çekişmeli bölümler yönünden ise, usulünce zilyetlik araştırması yapılmalı, bu kapsamda, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle jeodezi ve fotogrametri mühendisine inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmaz bölümleri hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerlerin önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmaz bölümlerinin kime ait olduğu, öncesinde kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, öncesinde tarla olarak kullanılıp kullanılmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, zirai bilirkişi kurulundan da, taşınmaz bölümlerinin toprak yapısı, bitki örtüsü, kullanım durumu ile ilgili komşu taşınmazlarla mukayeseli olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle hüküm kurulması isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.