.MAHKEMES: ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/03/2013NUMARASI : 2008/376-2013/306Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı, kadastro sırasında..... Köyü çalışma alanında 358 parsel sayılı taşınmaz içerisinde tespit edilen ve ....Tapulama Mahkemesinin 1986/850-1065 Esas-Karar sayılı hükmü ile tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, teknik bilirkişi raporu ve eki krokide (A) harfi ile gösterilen 3900,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı ..... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece; davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma karar vermek için yeterli değildir. Dava konusu taşınmaz 1984 yılında yapılan kadastro sırasında 358 parsel sayılı taşınmaz içerisinde davacı ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Hazine tarafından Karakoçan Tapulama Mahkemesinde davacı ve müştereklerine karşı 358 parsel sayılı taşınmazın taşlık, kayalık yerlerden olduğu iddiası ile açılan davanın neticesinde dava konusu 358 parsel sayılı taşınmazın 3900,00 metrekare kısmı taşlık, tepe ve bayır olduğu gerekçesi ile ana taşınmazdan ifraz edilerek tescil harici bırakılmış, karar 07.05.1987 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı ...., ...Tapulama Mahkemesinin 1986/850-1065 Esas-Karar sayılı hükmü ile tespit harici bırakılan kısım hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşulları gerçekleştiği iddiası ile dava açmıştır. Karakoçan Tapulama Mahkemesinin 1986/850 Esas, 1065 Karar sayılı dosyasında davacı .... taraf olup, bu karar davacı iddiası yönünden kesin hüküm teşkil etmektedir. Ancak kesin hüküm teşkil eden ilamın kesinleştiği tarih ile açılan tescil davası arasında zilyetlikle kazanım için gerekli 20 yıllık sürenin bulunduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki, mahkemece, taşınmazın niteliğinin belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğrafı uygulaması yapılarak imar ihyanın ne zaman tamamlandığı ve taşınmazın ne zamandan beri tarım arazisi olarak kullanıldığının belirlenmemiş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle dava konusu taşınmazın 1987 yılı ile dava tarihi arasındaki üç ayrı zamana ilişkin hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 ziraat mühendisinden oluşan zirai bilirkişi kurulu katılımı ile oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte, hava fotoğraflarında stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmalı, öncesinin hükmen taşlık kayalık olduğu belirlenen taşınmazın şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının ve bu tarih ile dava tarihi arasında davacı tarafından ekonomik amaca uygun zilyetlikle kazanım şartlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesine çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, öncesinde tarla olarak kullanılıp kullanılmadığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar – ihyaya konu edilip edilmediği, imar – ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, ziraatçi bilirkişi kurulundan da aynı hususlara ilişkin ayrıntılı rapor alınmalı, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine'nin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.