MAHKEMESİ : GERZE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/06/2014NUMARASI : 2011/778-2014/413Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 179 ada 5, 11 ve 14 parsel sayılı 344.08, 2.382.55 ve 1.049.03 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği sebebiyle davalı S.. T.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı R.. T.., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı R.. T.. tarafından temyiz edilmiştir.Dava; kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı R.. T..; çekişmeli taşınmazların dedesi olan Mehmet Türkmen'den kaldığını, kök murisin ölümünden sonra mirasçılar arasında taksim yapılmadığını iddia ederek çekişmeli taşınmazların tapularının iptali ile tüm mirasçılar adına payları oranında tescilini istemiştir. Davalı S.. T.. 08.03.2013 tarihli cevap dilekçesinde; davacının halasının oğlu olduğunu, taşınmazların dedesi olan kök muristen kaldığını, kök murisin ölümünden sonra yapılan taksimde taşınmazların babası V. T. isabet ettiğini, babasının ölümü ile de kendisine kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının taşınmazlardaki 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; mahkemenin gerekçesi dosya kapsamına uygun olmadığı gibi, araştırma ve inceleme de hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dosya kapsamına göre çekişmeli taşınmazların kök muris M. T. kaldığı tartışmasızdır. Uyuşmazlık tarafların dedesi olan M. T. terekesinin yöntemince taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise bu taksimde taşınmazların davalının babası Veysel'e düşüp düşmediği hususlarındandır. Bu tespit ve mirasçılar arasında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin işlemeyeceği yönündeki kural gözetildiğinde mahkemenin davacının 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğini ispat edemediği yönündeki gerekçe dosya kapsamına uygun değildir. Bunun yanında mahkemece çekişmeli taşınmazların mirasçılar arasında taksim edilip edilmediği, taksim edilmiş ise taksimde kime isabet ettiği ve kullanımın hangi tarihten beri kimde olduğu hususlarındaki araştırması da yetersizdir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için taşınmazlar başında yeniden yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımı ile keşif yapılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıklardan öncesi tarafların kök murisine ait olan davaya konu taşınmazların mirasçıları arasında usulüne uygun taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise taşınmazların davalının babası olan Veysel'e düşüp düşmediği, taşınmazların hangi tarihten beri hangi sıfatla kim tarafından kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı ve bu şekilde taksim yönünden gerekli araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Belirtilen şekilde değerlendirme ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı R.. T..'in temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.