Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15207 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15287 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : EDREMİT SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/04/2014NUMARASI : 2012/586-2014/340Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 148 ada 2 parsel sayılı 248.23 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı K.. Y.. adına tespit ve tescil edilmiş, 26/03/2010 tarihinde kayden satış yoluyla davalı İ.. Y..'a intikal etmiştir. Davacı C.. K.., K.. Y.. ve F.. K..ni davalı göstererek irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli 148 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü hakkında tapu iptal ve tescil istemi ile kadastro çalışmaları sonucu tespit harici bırakılan taşınmaz bölümüne yönelik olarak da tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında Hazine ve İ.. Y.. davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli 148 ada 2 parsel sayılı taşınmazda (B) harfi ile gösterilen 15.81 metrekarelik bölümün tapu kaydının iptaline, bu bölüm ile tespit harici bölümde bulunan ve fen bilirkişisi tarafından (D) harfi ile gösterilen 39.74 metrekarelik bölümün davacı C.. K.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı K.. Y.. ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- 148 ada 2 parsel sayılı taşınmazda (B) harfi ile gösterilen bölüm yönünden; dava, kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Tapu iptal ve tescil davalarında davanın tapu kaydında malik görünen kişi ya da kişilere yöneltilmesi gerekir. Somut olayda çekişmeli taşınmaz davalılardan İ.. Y.. adına tapuda kayıtlı olup, davalı K.. Y.. taşınmazda malik konumunda değildir. Nitekim yargılama sırasında taraf değişikliği yapılarak dava kayıt maliki İ.. Y..'a yöneltilmiştir. Hal böyle olunca davalı K.. Y.. hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı K.. Y..'ın temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün davalı K.. Y.. yönünden BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı K.. Y..'a iadesine,2- Fen bilirkişisi raporunda (D) harfi ile gösterilen tespit harici bölüm yönünden; dava, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 17 ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddeleri uyarınca tapuya tescili istemine ilişkindir. Mahkemece çekişmeli taşınmaz bölümünün yol niteliğinde olmadığı ve davacı lehine kazanım şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; keşifte ziraat bilirkişisi yer almamış, davacı adına aynı çalışma alanında belgesiz zilyetlik yoluyla tespit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı ve varsa miktarı araştırılmamış ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/4. maddesi uyarınca yapılması gereken yasal ilanlar yaptırılmamış olduğu gibi, fen bilirkişisi tarafından sunulan krokili rapor da keşifte gösterilen kadim yolun ve bahçe olan bölümlerin neresi olduğu açıkça gösterilmemiş olduğundan keşfi izlemeye elverişli olmayıp, bu nedenlerle yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli bulunmamaktadır. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, temyize konu taşınmaz başında elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, taraf tanıkları, fen bilirkişisi, ve ziraatçı bilirkişi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılarak, yerel bilirkişi ve tanıklardan temyize konu bölümün taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi ve dava tarihine kadar davacı yararına 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği süresinin dolup dolmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporuyla denetlenmeli, ziraatçı bilirkişiden taşınmazın fotoğraflarının da yer aldığı mevcut ve geçmişteki niteliği, üzerindeki bitki örtüsü, toprak yapısı hususlarında, fen bilirkişinden ise beyanlarda bahsi geçen bahçe, kadim yol ve benzeri ayrıntıları birlikte gösteren keşfi takibe elverişli krokili rapor alınmalı, davacı adına belgesiz zilyetlik yoluyla tespit veya tescil edilen taşınmaz miktarının 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki 40-100 dönüm sınırlandırmasını aşıp aşmadığı gözetilmeli, davanın mahiyeti gereği yapılması gereken yasal ilanlar da yapılmak suretiyle iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.