Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15082 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18801 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ: 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/05/2014NUMARASI : 2013/58-2014/252Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "Tescile konu taşınmazın bir kısmının ihdasen Hazine adına tescil edilen 843 parsel kapsamında kaldığından öncelikle söz konusu parsele ilişkin tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilerek hükmün kurulmasında göz önünde bulundurulması, taşınmazın bu bölümü için davanın, iptal ve tescil davası olarak yürütülmesi, davacının miras yoluyla gelen hak ve paylaşma iddiası karşısında gerekli araştırma yapılarak duruma göre taraf teşkili yönünden dava şartı üzerinde durulması, taşınmaz hakkında imar-ihyanın başlangıç ve bitiş tarihine ilişkin yöntemince araştırma yapılması, yine taşınmazın önceki niteliğinin belirlenmesi bakımından komşu taşınmazların dayanağı tapu kayıtlarının ve mahkeme ilamlarına ilişkin hüküm dosyalarının getirtilerek yapılacak keşifte uygulanması, çekişmeli taşınmazın ortasından geçen su kanalı hakkında gerekli araştırmanın yapılarak taşınmazın ...’nın aktif ve taşkın sahası içinde kalıp kalmadığının belirlenmesi bakımından keşifte hazır edilecek jeolog bilirkişisinden yöntemince rapor alınması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabul kısmen reddine, bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1193,53 metrekarelik bölüm ile (B) harfi ile gösterilen 854,91 metrekarelik bölümün davacı ... adına tesciline, (C) harfi ile gösterilen 1905,39 metrekarelik bölüme ilişkin davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümleri üzerinde davacı yararına zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği, (C) harfi ile gösterilen bölüm üzerinde ise iktisap koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmadığı gibi yasal düzenlemelere uygun düşmeyecek şekilde yargılama yapılarak karar verilmesi de doğru olmamıştır. Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan ve bir bölümü (bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen bölüm) sonradan Hazine adına idari yolla oluşan tapu kaydı kapsamında kalan taşınmaz bölümleri hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak açılan TMK'nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil ve tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir. TMK'nun 713. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında tescil davasının, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine karşı açılacağı düzenlenmiştir. Davacı taraf da davasını Hazine ve taşınmazın bulunduğu ...'na karşı açmıştır. Ancak karar tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince Antalya İlinin mülki sınırları Büyükşehir Belediye sınırları olarak belirlenmekle yasal hasım olan Antalya Büyükşehir Belediyesi yönünden taraf teşkilinde ortaya çıkan eksikliğin giderilmesi gereği düşünülmeden yargılamaya devam edilerek karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, öncesi...yatağı olduğu bildirilen taşınmaz bölümlerinin imar-ihya durumu yeterince araştırılmadan ve bu tür davalarda esaslı unsur olan hava fotoğrafı incelemesinden yararlanılmadan karar verilmesi de isabetsizdir. Bununla birlikte bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen bölüme ilişkin dava hakkında mahkemece, kadastro tespitinin yapıldığı 1977 yılı ile Hazine adına idari yoldan tapu kaydının oluştuğu 1979 yılı arasında geçen süre itibariyle yasada aranan tescil koşullarının davacı yararına oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de dava dilekçesi içeriğinden, kadastro tespit tarihinden önceki döneme ilişkin zilyetliğe dayalı tescil isteminde bulunulduğu anlaşılmakla bu bölüm yönünden davalı Hazine adına idari yoldan oluşan ve 843 parsel numarasını alan taşınmaza ilişkin tapu kaydının oluştuğu tarihe kadarki zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru olmamıştır. O halde; doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle yasal hasım niteliğinde bulunan Antalya Büyükşehir Belediyesini davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre verilmeli, tescil istemine konu taşınmaz bölümleri yönünden dava tarihinden, tapu iptali ve tescil istemine konu taşınmaz bölümü yönünden ise Hazine adına idari yoldan tapu kaydının oluştuğu 1979 yılından 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde farklı tarihlere ait en az 3 hava fotoğrafı, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları istenilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile üç kişilik ziraat mühendisi, bir jeoloji mühendisi ve bir jeodezi ve fotogrometri uzmanından oluşan bilirkişi heyeti aracılığıyla keşif yapılmalı, yapılacak keşifte, hava ve uydu fotoğrafları üzerinden bilirkişilere bilimsel yöntemlerle (hava fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası ölçeği harita çizim programları aracılığıyla eşitlenerek çekişmeli taşınmazın konumunun çevre parsellerle birlikte harita üzerinde gösterilmesi, hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle) inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazların imar-ihyasına en erken ne zaman başlanıldığının ve ne zaman tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, jeoloji mühendisi bilirkişiden taşınmazların aktif dere yatağı içerisinde kalıp kalmadığı hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, üç kişilik uzman ziraat mühendisleri kurulundan ayrıca; çekişmeli taşınmazların toprak yapısı ile komşu taşınmazların toprak yapısı mukayese edilmek suretiyle ve taşınmazların toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, rapor ekinde taşınmazları değişik yönlerden çekilmiş komşu taşınmazlar ile arasındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğrafların eklenmesi istenilmeli, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de yakın taşınmaz tutanak ve dayanaklarıyla bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanacak söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, ondan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Taraf teşkili sağlanmadan ve eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 08.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.