Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15054 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20421 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : ŞİLE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/03/2013NUMARASI : 2012/158-2013/105Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1996 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında .... Köyü çalışma alanında bulunan 918 parsel sayılı 2.178,94 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve S.. B.. ve Ş. H. mirasçılarının kullanımında olduğu belirtilmek suretiyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, 1/6 payı satın alma nedeniyle R.H. adına tapuya tescil edilmiştir. Davacı M. Ö., R. H. ait 1/6 payına yönelik olarak Asliye Hukuk mahkemesi'ne açtığı dava sonucunda 1/6 payın M.Ö. adına tesciline karar verilmiş ve karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Davacılar O.. A.. ve arkadaşları 2005 yılında gayrimenkul satış vaadi senedi ile taşınmazın 5/6 payını “Harmankaya” soyadlı kişilerden satın aldıkları iddiasıyla adlarına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, 918 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesine "iş bu taşınmaz tarla olarak 1998 yılından beri Şerif oğlu İ.. A.., Hasan oğlu O.. A.., Abdullah oğlu H.. A.., Abdullah oğlu A.. A.. ve Abdullah oğlu M.. A..’un müşterek kullanımındadır." açıklamasının yazılmasına, taşınmazın kadastro tutanağında belirtilen yüzölçümü ve niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, dava konusu taşınmazın 2/B’lik alanda kaldığının tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, dava dilekçesi, tapu kaydı ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilmek suretiyle gerekçe yazılmaksızın karar verilmiştir. Anayasa'nın 141/III. maddesi uyarınca mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. HMK'nın 297/1-c maddesi mahkeme kararlarında her iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin bulunması gerektiği hükme bağlanmaktadır. Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması Anayasa hükmü olduğu gibi kararın da usulün 297/1-c maddesinde yer alan hususları taşıması zorunludur. Mahkemece gerekçesiz bir şekilde ve usulün 297/1-c maddesine aykırı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, taraf vekillerinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.