Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15049 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17114 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : KARABÜK KADASTRO MAHKEMESİTARİHİ : 27/09/2013NUMARASI : 2012/8-2013/110Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında .... Köyü çalışma alanında bulunan 109 ada 19 parsel sayılı 22.264,34 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü olduğu belirtilmek suretiyle eşit paylarla tarafların murisleri olan N. ve R.. A.. ile Sadık ve M.. A.. adlarına tespit edilmiştir. N.. A.. mirasçıları olan davacı C. ve S.. A.. taşınmazın yarı payının kendilerine ait olduğunu ileri sürerek ve tapu kaydına dayanarak dava açmışlardır. Yargılama sırasında Z. U., taşınmazın murisi Mehmet ile diğer mirasçılar H. N. ait olduğunu belirterek 1/3 payının adına tescili istemi ile karşı dava açmıştır. Mahkemece davalar birlikte görülmek ve yargılama sırasında ölen C.. A.. mirasçıları davaya dahil edilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda C. ve S.. A..'ın (Nuri mirasçıları) davalarının reddine, Z. U., taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (C) harfiyle gösterilen bölümüne yönelik davasının reddine, bu bölümün tespit gibi tesciline, (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümlerine yönelik davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazın eşit paylarla H., N.ve M. A. mirasçısı olan M.. A.. mirasçıları adına tesciline karar verilmiş; hüküm, N. mirasçısı C.. A.. mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; çekişmeli taşınmazın davacı C. kök murisi olan N. ile karşı davacı Z. murisi M. A. ve M. A.kardeşi olan Hüseyin'e ait olduğu, taşınmazın tarafların ortak kök murisleri olan Osman ve Ruşen'den geldiği kabul edilse dahi 50-60 yıllık kullanım durumu nazara alındığında rızai taksimin bu şekilde oluştuğunun kabulü gerekeceği, davaya konu taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (C) harfi ile gösterilen bölümünün hiç kimsenin kullanımında olmadığı gerekçesiyle Z. U. (C) bölümüne yönelik davasının reddine, (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümlere yönelik davasının kabulüne, davacılar C.. A.. ve arkadaşlarının davasının reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli bulunmamaktadır. Yargılama aşamasında vefat eden (Nuri mirasçısı) C.. A.., Ekim 1953 tarih 44 numaralı tapu kaydına dayanarak taşınmazın yarı payının murisi Nuri mirasçıları adına tescilini talep etmiştir. Ekim 1953 tarihli tapu kaydının geldi kaydı olan K.Sani 311 yoklama 18 sıra numaralı tapu kaydının malikleri ise A. R. ve O., dosyadaki nüfus kayıtlarına göre “Osman”ın mirasçısı Nuri, “R. mirasçıları ise M. A. ve Hüseyin'dir. Mahkemece taşınmazın Nuri, Mehmet Ali ve Hüseyin'e ait olduğuna dair keşif sırasındaki soyut nitelikteki beyanlarla yetinilerek davacı Zekiye davasının kabulüne karar verilmiş, davacı Cemal dayanağı olan tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmemiş ve yapılan keşifte de uygulanmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle taraflardan iddia ve savunmalarıyla ilgili tüm deliller istenmeli, davacı Cemal'in dayanağı olan tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve tapu kaydının oluşumuna esas tüm belgeler ile varsa haritası getirtilmeli; komşu parsellerin tutanak ve dayanaklarını oluşturan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler yardımı ve teknik bilirkişi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında davacı tarafın dayanağını oluşturan tapu kaydı okunup kayıtlarda yazılı hudutlar yerel bilirkişilerce zeminde gösterilmeli, yerel bilirkişilerin gösterdiği hudutlar teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmelidir. Kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişiler tarafından gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı ve bu suretle kayıtların kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmelidir. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın tasarrufu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalıdır. Yerel bilirkişi ve tanıkların kayıtların uygulanması ve taşınmazların tasarrufu hususundaki beyanlarının zemine uygunluğu komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, beraberinde götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan kayıtların kapsamını belirtir keşfi takibe imkan verir ayrıntılı ve gerekçeli kroki ve rapor alınmalı, Osman ve Ruşen terekesinin yöntemince taksim edilip edilmediği belirlenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı C.. A.. mirasçıları vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.