MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 126 ada 153 parsel sayılı 5.702,43 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edildikten sonra hükmen 2.050,64 metrekare olarak tescil edilmiş, daha sonra ...'e intikal etmiştir. Davacı ... ve ..., tespitten önceki bir tarihte yapılan ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar ...ve ..., ölü ...'in 30.5.2006 tarihli düzenleme şeklindeki ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile "....... mevkii adı altında geçen taşınmazı kendilerine devrettiği iddiasında bulunmuşlar, davalı ... ise, davacıların ...'e bakmayarak sözleşme gereklerini yerine getirmediklerini savunmuştur. Davacı dayanağı ölünceye kadar bakma sözleşmesinde "köydeki evin tamamı ile altındaki fındıklığın" ibaresi yazıldıktan sonra, evraka çıkıntı yapılmak suretiyle ".... ve ....." yazılıp onaylandıktan sonra bakım borçluları davacılara devredileceği belirtilmiştir. Davacı taraf, köydeki evin tamamı ile altındaki fındıklığın ve Uzundeşlikteki yemişliğin ...'in sağlığında satıldığı, ancak çekişmeli taşınmazın .... ... namıyla geçen taşınmaz olup satışa konu olmadığını beyan etmişlerdir. Mahkemece, bakım sözleşmesine konu ev ve altındaki fındıklığın ... tarafından sağlığında satıldığı, davacının dava ettiği parselin sözleşmedeki yerle alakasının bulunmadığı, her ne kadar sözleşmenin yan kısmında mevki ismi belirtilmişse de, müteveffanın gerçek iradesinin sağlığında sattığı yer olduğu kanaatiyle davanın reddine karar verilmiş ise de gerçek iradenin bu olduğu sonucuna nasıl ulaşıldığının gerekçesi açıklanmamış, sözleşmede geçen ... ...mevkili taşınmazın dava konusu taşınmaz olup olmadığı, keşif mahallinde dinlenilen yerel bilirkişi ve taraf tanıklarına sorulmamış, dava konusu taşınmazın evveliyatı ve zilyetlik durumu tespit edilmemiş, usule aykırı olarak davacı tanıkları keşif tarihinden önceki bir tarihte duruşmada dinlenilmişlerdir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Doğru sonucu ulaşılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın davacı dayanağı ölünceye kadar bakma sözleşmesindeki "....." mevkili taşınmaz olup olmadığı, sözleşmede bahsi geçen taşınmaz olduğunun tespiti halinde kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, halen kimin zilyetliğinde olup, nasıl tasarruf edildiği, zilyetliğin davacılara devredilip edilmediği, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 18.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.