MAHKEMESİ : İZMİR KADASTRO MAHKEMESİTARİHİ : 19/06/2014NUMARASI : 2013/450-2014/221Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 3402 sayılı Kanunun Geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmaları sırasında .... Köyü çalışma alanında bulunan 806 ada 1 parsel sayılı 1.004,89 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tutanağın beyanlar hanesinde içindeki evin M.. P..'a ait olduğu belirtilmek suretiyle içinde ev olan tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın niteliğine ve beyanlar hanesine yönelik dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 806 ada 1 parsel sayılı taşınmazın içinde ev olan tarla vasfıyla Hazine adına tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesine taşınmazın kullanımı ve içindeki evin M.. P..'a ait olduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesine taşınmaz içindeki evin ve taşınmazın kullanımının M.. P..'a ait olduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş ise de, varılan sonuç yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. Çekişmeli taşınmaz üzerinde kullanıcı şerhi yazılması ancak yasalarla özel düzenleme yapılması ile mümkündür. Somut olayda yapılan kadastro çalışması 6831 sayılı Kanunun 2/B uyarınca yapılan kullanım kadastrosu olmayıp tescil harici kalan taşınmazların 3402 sayılı Kanunun Geçici 8. madde uyarınca mülkiyetin belirlenmesine ilişkin kadastro çalışmasıdır. Bu tür kadastro çalışmalarında ancak 3402 sayılı Kanunun 19. madde uyarınca muhtesatın beyanlar hanesinde gösterilmesi mümkündür. Ayrıca Türk Medeni Kanunun 728. maddesi hükmünde başkasının arazisi üzerinde kalıcı olması amaçlanmaksızın yapılan kulübe, büfe, çardak, baraka ve benzeri hafif yapıların, bunların malikine ait olduğu, bu tür yapıların taşınır mal hükümlerine tâbi olacağı ve tapu kütüğünde gösterilemeyeceği belirtilmiştir. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler karşısında mahkemece kullanıcı şerhi verilmesi doğru olmadığı gibi mahkeme gözleminde taşınmaz üzerinde tenekeden yapılmış bir baraka olduğu gözlemlendiğine göre bu yapının geçici olmak üzere yapılan hafif yapı niteliğinde olup olmadığı, 3402 sayılı Kanunun 19. madde uyarınca muhtesat olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği araştırılmalı ve sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 09.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.