Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14851 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15247 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ORDU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/02/2014NUMARASI : 2011/461-2014/71Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu .... Köyü çalışma alanında bulunan 120 ada 3 parsel sayılı 122,94 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, paylaşma ve bağışlama nedeniyle davalı A.. Y.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Y.. Y.. taşınmazın ortak aile mezarlığı olduğunu öne sürerek tapu kaydına ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak belli bir payın adına tescil istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 120 ada 3 parsel sayılı taşınmazda muris F.. Y..'ın 1/2 payına karşılık veraset ilamında belirtilen davacı payı da gözetilerek 105/1344 payın davacı Y.. Y.. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı A.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davacının muvafakati ve davalı tarafın da kabul beyanı gözetilerek davacının kendi miras bırakanı Faik’in taşınmazda 1/2 payı olduğu belirtilerek davacının kendi miras bırakanı payına isabet eden hisse üzerinden veraset ilamında gösterilen payı belirlenerek davacı adına tesciline karar verilmişse de varılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Davacı 26.02.2014 tarihli duruşma tutanağına yansıyan beyanında; kök murisin mirasçılarının kendi aralarında yaptıkları taksim sonucu dava konusu taşınmazın yarı hissesinin babası F.. Y..’a isabet ettiğini, önceki celselerde tarafına verilen süre gereği miras şirketine mümessil tayini ya da diğer mirasçıların muvafakati hususunda gerekli işlemleri yapamadığını, bu halde babasına kalan payın miras hissesi uyarınca adına tescilini talep ettiğini beyan etmiştir. Bu beyan nazara alındığında davacı, çekişmeli taşınmazın tarafların kök miras bırakanı Abdullah'ın mirasçıları arasında paylaşıldığını kabul etmiş olup böylesi bir durumda kök miras bırakan Abdullah'ın mirasçıları olan davacının murisi Faik'in elbirliği mülkiyeti halindeki terekesi ile davalının murisi Arif terekesinin birbirlerine karşı üçüncü kişi konumunda olduğu kuşkusuzdur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca, tereke adına davaların ya tüm mirasçılarca birlikte açılması, ya da mirasçılardan biri tarafından açılan davaya tüm mirasçıların muvafakatlarının sağlanması veya davanın terekeye mümessil tayin edilere sürdürülmesi zorunludur. Somut olayda; davacı murisinin kendi beyanı ile diğer mirasçıların muvafakatini almadığı gibi terekeye mümessilde tayin ettirmediğini belirtip kendi miras payı uyarınca adına tescil isteminde bulunmuş ise de Faik mirasçısı olmayan Arif mirasçılarına karşı açılan davada mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunup birlikte hareket etmeleri gerekeceği göz önüne alındığında davacının kendi miras payı talebiyle tek başına açtığı davanın görülmesi mümkün bulunmamaktadır. Her ne kadar davalının kabule ilişkin beyanı bulunmakta ise de usule ilişkin dava şartının maddi hukuka ilişkin kabul beyanından önce değerlendirilmesi zorunlu olup bu aşamada davalı tarafın kabul beyanının varlığı davacıya tek başına dava açma ve lehine hüküm elde etme hakkı vermez. Hal böyle olunca; davanın aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı A. Y. Y.vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,09.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar Bonodaki metne itiraz - Takibin durmasına neden olabilir mi? Alacaklı vekili tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlu vekilinin borca itirazı üzerine icra mahkemesince takibe konu senet nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılama gerekçe gösterilerek HMK 209/1 maddesi uyarınca takibin durdurulmasına kar Doğacak alacaklar için İİK 89 md gereğince haciz ihbarnamesi gönderilmesi İİK 88.maddesi anlamında haciz yazısı olarak değerlendirilir Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup ince İhtiyati hacizde görevli mahkeme MAHKEMESİ : Gerze Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 09/01/2014NUMARASI : 2014/4 3 D. İşTaraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin görev yönünden reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati haciz talep eden vekilince temyi Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?