MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KADASTROTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında .....Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 103 ada 109 parsel sayılı 19.264,06 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü olduğu belirtilmek suretiyle .... adına tespit edilmiştir. Davalının itirazı Kadastro Komisyonunca kabul edilerek taşınmazın ... adına tesciline karar verilmiştir. Davacılar ... ve müşterekleri, çekişmeli taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 103 ada 109 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile, muris ...mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı taraf, müşterek murisleri ...'in terekesinin taksim edilmediğini, davalı taraf ise 1989 yılında.....'in bütün mirasçılarının bir araya gelerek terekeyi kendi aralarında pay ettiklerini savunmuştur. Temyize konu taşınmazın tarafların ortak miras bırakanları ....'ten kaldığı hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık taraflar arasında yapılan paylaşma sonrasında mirasçı ...'ye düşen taşınmazın orman olarak tespit edilmesinden kaynaklanmaktadır. 1989 yılında mirasçılar arasında tüm mirasçıların katılımı ile taksim yapıldığı ancak davacılara düşen parsellerden birinin orman tahdid sınırları içinde kalması nedeniyle taksimin bozulduğuna dair mahkeme gerekçesi dosya içeriğine ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15. maddesi hükmüne uygun düşmediği gibi, yapılan araştırma ve inceleme de yetersizdir. Taksime dayanan taraf bu iddiasını ispat etmekle mükelleftir. Geçerli bir taksimin varlığından söz edilebilmesi için taksime tüm mirasçıların ya da temsilcilerinin katılmaları, her mirasçıya hangi mevkiden taşınmaz mal verildiğinin, taşınmaz mal verilmeyen mirasçının ne şekilde razı edildiğinin somut olarak ortaya konması gerekir. Mahkemece, mirasçı ...ye taksimle verildiği belirlenen 105 ada 274 sayılı orman parselinin, taksim tarihinden çok önce 1948 yılında orman vasfı ile kesinleştiği hususu göz önüne alınmamış, mirasçı ....'ye taşınmaz dışında ... terekesinden başka bir şey verilip verilmediği hususu da araştırılmamıştır. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi temyize konu taşınmaz başında yeniden yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve tüm tespit bilirkişilerinin katılımı ile keşif yapılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıklardan öncesi tarafların kök murisine ait olan davaya konu taşınmazın mirasçıları arasında taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise ne zaman, nerede, kimlerin katılımı ile yapıldığı, tüm mirasçılarının katılıp katılmadığı, katılmayan mirasçı varsa temsil edilip edilmediği, hangi taşınmazın kime isabet ettiği, taksimde pay almayan mirasçı varsa nasıl ikna edildiği, taşınmazların hangi tarihten beri hangi sıfatla kim tarafından kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, tespite aykırı sonuçlara ulaşılması durumunda tespit bilirkişileri dinlenilerek çelişki giderilmeye çalışılmalı, taksimle mirasçı Safiye'ye kaldığı belirtilen 105 ada 274 sayılı orman parselinin kadastro tespitinin kesinleşme tarihi mahkemece göz önünde bulundurulmalı, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.