Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13806 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20740 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 346 ada 35 parsel sayılı 2.019,61 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın 1500 metrekarelik kısmına hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, birleşen dosya davacısı ... ise taşınmazın tamamı hakkında ziynet senedi ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece birleştirilen dosya üzerinden yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile çekişmeli taşınmazın davalı ...'e ait tapusunun iptali ile 21.06.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen 1.035.12 metrekarelik kısmın davacı ... adına, 14.06.2013 tarihli fen bilirkişisinin raporunda (A) harfi ile gösterilen 307.121 metrekarelik kısmın davacı ... adına aynı tarihli bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 260.142 metrekarelik kısım ile 21.06.2013 tarihli fen bilirkişisi raporunda (D) harfi ile gösterilen 417.229 metrekarelik kısmın davalı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.Mahkemece mahalli bilirkişi tanık ve 14.06.2013 ile 21.06.2013 havale tarihli bilirkişi gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Zira, hükümde davanın kabul ve reddedilen çekişmeli taşınmaz bölümlerini farklı şekilde gösteren her iki rapora ayrı ayrı atıfta bulunularak hüküm verilmiş ise de ek rapor alınarak hüküm kurulmamış, böylece hükmün infazında tereddüt meydana getirilmiştir. Kadastro hakimi infazı kabil hüküm kurmak zorundadır. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için, fen bilirkişisinden, infazı kabil ek rapor alınmalı, tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, belirtilen hususlar yerine getirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; hükümde tarafların isimleri belirtilmeksizin "davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden nisbi vekaletin maktu vekaletten az olamayacağı kuralı ve dilekçe dava değeri dikkate alınarak 750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine", birleşen dosya bakımından "davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden nisbi vekaletin maktu vekaletten az olamayacağı kuralı ve dilekçe dava değeri dikkate alınarak 750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" şeklinde yazılarak, asıl ve birleşen dosya bakımından davacıların isimleri belirtilmeksizin 3 ayrı vekalet ücretine hükmedildiği ve bu şekilde karışıklığa neden olunduğu anlaşılmakla, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 23.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.