Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1348 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9346 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KADASTROTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Geçici 8. maddesine istinaden yapılan tescil harici yerlerin kadastrosu sırasında .. Köyü çalışma alanında bulunan 120 ada 45, 150 ada 18 ve 19 parsel sayılı sırasıyla 1.028,26, 1.264,69 metrekare ve 4.294,95 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kadastro tutanaklarının beyanlar hanesinde taşınmazların ... kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak ayrı ayrı tarla ve zeytinli tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki şerhin iptali istemiyle ayrı ayrı dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda davacı Hazinenin davasının reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların davalı ... kullanımında bulunduğu kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de, varılan sonuç yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. Çekişmeli taşınmazlar üzerinde kullanıcı şerhi yazılması ancak yasalarla özel düzenleme yapılması ile mümkündür. Somut olayda 6831 sayılı Kanun'un 2/B uyarınca yapılan kullanım kadastrosu söz konusu olmayıp yapılan işlem tescil harici kalan taşınmazların 3402 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca mülkiyetin belirlenmesine ilişkin kadastro çalışmasıdır. Bu tür kadastro çalışmalarında ancak 3402 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca muhtesatın beyanlar hanesinde gösterilmesi mümkündür. Somut olayda mahkemece kullanıcı şerhi verilmesi doğru olmadığı gibi mahkeme gözleminde taşınmazlar üzerinde eski fırın ve zeytin ağaçlarının bulunduğu belirtilmiştir. Taşınmazlar üzerinde bulunan yapı ile zeytin ağaçlarının yaşı ve sayısı belirtilmek suretiyle tapu kütüğünün beyanlar hanesinde 3402 sayılı Kanun'un 19. madde uyarınca muhtesat olarak gösterilmesine karar verilmesi gerekirken, mahkemece muhtesatların ne olduğu belirtilmeksizin karar verilmesi isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.