Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13416 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11709 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSUTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında .. Mahallesi çalışma alanında bulunan temyize konu 102 ada 9 parsel sayılı 235,01 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın kendi fiili kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine, taşınmazın 01.01.1989 tarihinden beri davacının fiili kullanımında olduğunun şerh edilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, temyize konu 102 ada 9 parsel sayılı taşınmazın davacının kullanımında olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Davacı, çekişmeli taşınmazı 1989 yılında önceki kullanıcısından satın aldığı ve o tarihten beri kendi kullanımında olduğu iddiası ile dava açarak, kullanıcı olduğunun beyanlar hanesine şerhini istemiştir. 3402 sayılı Yasa'nın Ek-4. maddesi, “6831 sayılı Yasa'nın 20.6.1973 tarihli Kanunla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle bu Kanun'un 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir" hükmünü taşımaktadır. Bu maddeye dayanılarak açılacak davaların kabul edilebilmesi için, malik Hazineye karşı davacı tarafın taşınmazda fiili kullanımının olduğunun kanıtlanması zorunludur. Somut olayda; kadastro sırasında taşınmazın bahçe vasfıyla tespiti yapılmasına rağmen keşif sonucu alınan fen bilirkişi raporunda arsa vasfında olduğunun belirtildiği görülmüş, keşif anında dinlenen tanıklar da, davacının kullanım şekline ilişkin beyanda bulunmamışlardır. Ayrıca keşfe zirai bilirkişi götürülerek taşınmazın niteliği ve kullanım durumu da belirlenmemiştir. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen ve zirai bilirkişi aracılığıyla taşınmaz başında yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın tespit tarihi itibari ile kime ait olduğu ve kim tarafından ne şekilde kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, ziraat bilirkişisinden taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile ilgili taşınmazın fotoğraflarını da içerir bilimsel verilere dayalı rapor alınmalı, tespit tarihinden önceki döneme ilişkin uydu fotoğrafları ile çekişmeli taşınmazın görünümünün ne olduğu, niteliği ve kullanım durumu belirlenmeli, fen bilirkişisine keşfi denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.