Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13275 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15982 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : KEMAH ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/06/2014NUMARASI : 2014/2-2014/45Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacılar F.. K.. ve arkadaşları, 168 ada 3 ve 169 ada 1 parsel sayılı taşınmazların adlarına tespit ve tescil edildiğini, .. Köyü çalışma alanında kadastro sırasında taşınmazları arasında yol niteliğinde tespit harici bırakılan bölümün gerçekte yol olarak kullanılmadığını, iki taşınmaz arasında yaklaşık 0.75 cm eninde bir yol bulunduğu halde paftasında gösterilmediğini bu nedenle taşınmazlarının yüzölçümlerinin eksik ve birbirlerinin alanına tecavüzlü olarak tespit ve tescil edildiğini öne sürerek paftasında yol olarak gösterilen bölümlerin taşınmazlarına ilavesi suretiyle adlarına tapuya tescili, zeminde yol olarak kullandıkları bölümün ise paftasında gösterilmesi istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında (A) harfi ile gösterilen ve kadastro sırasında yol niteliği ile tespit dışı bırakılan 33.90 metrekare yüzölçümündeki bölümü ile 169 ada 1 parsel sayılı taşınmazın (C) harfi ile gösterilen 0.90 metrekare yüzölçümündeki bölümün tapu kaydının iptali ile 168 ada 3 parsel sayılı taşınmaza ilave edilerek davacı F.. K.. adına tapuya tesciline, 169 ada 1 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 5.96 metrekare yüzölçümündeki bölümün tapu kaydının iptali ile yol ve boşluk olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Tapusuz taşınmazlar hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak açılan davalarda, TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları uyarınca dava konusunun yöntemince ilan edilmesi ve son ilan tarihinden itibaren üç aylık itiraz süresinin beklenmesi zorunludur. Mahkemece, bu zorunluluk göz ardı edilmiş ve davanın konusu ilan edilmemiştir. Yasal olarak yapılması gerekli olan ilanlar yapılıp itiraz süresi beklenmeden karar verilemez. Mahkemece belirtilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 18.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.