MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Tesis kadastrosu sonucunda .. Mahallesi'nde bulunan ve tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü, 08.09.2010 tarihinde 5251 parsel numarası verilerek, 94,26 metrekare yüzölçümlü olarak idari yoldan Hazine adına tescil edilmiş, 14.12.2010 tarihinde kesinleşen uygulama kadastrosu sonucunda ise bu parsel komşu 3904 ada 2 ve 6 parsel sayılı taşınmazlara eklenerek tapuda davalı ... adına kayıtlı bulunan eski 3904 ada 2 parsel sayılı 16.35 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, aynı ada ve parsel numarasıyla ve 40.86 metrekare yüzölçümlü olarak, tapuda davalı ...ve ... adına kayıtlı bulunan eski 3904 ada 6 parsel sayılı 564.58 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, aynı ada ve parsel numarasıyla ve 637.07 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine'nin Kadastro Müdürlüğüne müracaatı üzerine 5251 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak hesaplama hatası yapıldığı kabul edilerek, 27.05.2011 tarihli kadastro komisyonu kararı ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi gereğince; 5251 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümü 30,71 metrekare olarak, 3904 ada 6 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümü ise 611,19 metrakare olarak düzeltilmiştir. Davacı Hazine, yapılan düzeltme işleminin hatalı olduğu ve taşınmazın uygulama kadastrosundan önceki yüzölçümüne uygun olarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 3904 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 24,49 metrekare yözölçümündeki bölümünün, 3904 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 1,98 metrekare yüzölçümündeki bölümünün, 3904 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 62.02 metrekare yüzölçümündeki bölümünün tapu kayıtlarının iptali ile davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, dava 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine göre yapılan düzeltme işlemine karşı açılmış bir dava olarak kabul edilip buna uygun olarak araştırma yapılmış ise de dava dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı Hazine'nin talebinin uygulama kadastrosundan önceki duruma dönülerek, 5251 parsel sayılı taşınmazın komşu 3904 ada 2 ve 6 parsel sayılı taşınmazlara kayan bölümlerinin belirlenmesi ve yeniden Hazine adına tescili istemine ilişkin olduğu, yani uygulama kadastrosuna karşı 30 günlük askı ilan süresinden sonra açılan bir dava mahiyetinde olduğu anlaşılmaktadır. Araştırma kısmen davanın belirlenen bu niteliğine uygun olarak yapılmış olsa da hükme esas alınan 13.04.2012 tarihli rapor ile 06.11.2012 tarihli ek rapor davanın mahiyetini açıklamaya ve infaza elverişli değildir. Çünkü, davacı hazine adına kayıtlı 94.26 metrekare yüzölçümdeki 5251 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosu sırasındaki konumu, idari tescilden sonra belirlenen sınırları ile uygulama kadastrosu sonucu oluşan sınırları komşu parsellerle birlikte açık ve anlaşılabilir şekilde kroki üzerinde farklı renkli kalemlerle gösterilmemiş, 5251 parsel sayılı taşınmazın uygulama kadastrosu sırasında neden komşu parsellere dahil edildiği ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine göre yapılan düzeltme işlemi ile yüzölçümünün neden eksildiği açıklanmamış, davacı adına tescile karar verilen bölümler kroki üzerinde harflendirilerek ve koordinat noktaları belirlenerek gösterilmemiştir. Ek raporda, komşu parsellerden düşülmesi gereken miktarların gösterilmesi ile yetinilmiş, mahkemece de bu miktarların iptal edilerek davacı adına tesciline karar verilmiştir. Bu şekilde yetersiz ve infazı mümkün olmayan bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmez. Hal öyle olunca, çekişmeli taşınmazı komşuları ile bir arada gösteren orijinal tesis paftası ve ölçü krokisi, çekişmeli taşınmazın komşusu olan taşınmazlarda tesis kadastrosundan sonra yapılan ifrazlar söz konusu ise bunlara ilişkin ifraz krokileri, Hazine adına idari yoldan yapılan tescile ilişkin kroki ve uygulama kadastrosu paftası getirtilerek dosya keşfe hazır hale getirilmeli daha sonra mahallinde üç kişilik harita mühendisi heyeti ile keşif yapılarak bilirkişi heyetinden, davacı Hazine adına kayıtlı 5251 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosu sırasındaki konumunu, idari tescilden sonra belirlenen sınırlarını, uygulama kadastrosu sonucu oluşan sınırlarını komşu parsellerle birlikte açık ve anlaşılabilir şekilde kroki üzerinde farklı renkli kalemlerle gösteren, 5251 parsel sayılı taşınmazın uygulama kadastrosu sırasında neden komşu parsellere dahil edildiğini ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine göre yapılan düzeltme işlemi ile yüzölçümünün neden eksildiğini izah eden, davacı Hazine'ye ait 5251 parsele dahil olması gereken bölümlerin kroki üzerinde harflendirilerek ve koordinat noktaları açıklanarak gösterildiği infaza elverişli rapor alınmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve bilirkişi raporu ile hüküm arasında irtibat kuracak şekilde karar verilmelidir. Eksik araştırma ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de; dava dilekçesinde dava konusu edilmeyen 3904 ada 3 parsel sayılı taşınmazın da tapusunun kısmen iptal edilerek davacı Hazine adına tescile karar verilmesi de isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.