Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1308 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11355 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KADASTROTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; “taraflar arasında yapılan 2000 tarihli taksim sözleşmesinde ... mevkiindeki taşınmazın davalı ...'ya bırakıldığı, yerel bilirkişilerce çekişmeli taşınmazın Meşeyanı mevkiinde olduğunun belirtildiği, aradaki çelişkinin giderilmediği, senet tanığının dinlenmediği belirtilerek yeniden keşif yapılarak taksim sözleşmesindeki taraflara bırakılan yerin neresi olduğunun tereddütsüz olarak belirlenmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davalı ... tarafından açılan el atmanın önlenmesi davasının kabulüne, davalı ... tarafından çekişmeli taşınmaza yapılan müdahalenin önlenmesine, 111 ada 13 parsel sayılı taşınmazın ... mirasçıları; ..., ..., ... ve ... ile .... adlarına 1/5 paylı olarak tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ...'nın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki; davalı ..., ortak murislerinin ölüm gününden sonra çekişmeli taşınmaz üzerindeki fındık ağaçlarının kendisi tarafından dikildiğini öne sürmektedir. Taşınmaz başında yapılan keşifte alınan beyanlardan taşınmaz üzerinde fındık ağaçlarının bulunduğunun anlaşılmaktadır. Diğer bir anlatımla; çekişmeli taşınmaz üzerinde kadastro tespitinden önce oluşturulan muhdesatın bulunduğu dosya kapsamı ile sabit olmasına rağmen mahkemece muhdesat hususunda hüküm kurulmamıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesi uyarınca, taşınmaz üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise; bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın veya kütüğün beyanlar hanesinde gösterileceği hükme bağlanmıştır. Hal böyle olunca; mahkemece çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan fındık ağaçlarının kime ait olduğu hususunda bir karar verilmesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesi gereği tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine dair hüküm tesis edilmesi gerekirken, bu hususa değinilmemesi isabetsiz olduğu gibi taşınmazın tarafların ... 'in tüm mirasçıları adına tesciline karar verilmekle davalı ...'nın da miras yoluyla gelen payı bulunduğuna göre davacı ...'ın payı oranında davalı ...'nın elatmasının önlenmesine karar verilmesi gerekirken, ...'nın mülkiyet hakkını engeller şekilde taşınmazın tamamına yönelik davalının elatmasının önlenmesine karar verilmesi dahi isabetsiz olup, kabule göre de eldeki davanın, davacı ... tarafından davalı ...'e karşı Asliye Hukuk Mahkemesinde elatmanın önlenmesi davası olarak açıldığı ve tutanak düzenlenmesi nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılması nedeniyle ilam başlığında ...'in davacı, ...'in de davalı olarak gösterilmesi gerekirken, her ikisinin davalı olarak gösterilip dava ile hiç ilgisi bulunmayan Kadastro Müdürlüğüne davacı sıfatı verilmesi isabetsiz olup, davalının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 19.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.