MAHKEMESİ : İZMİR KADASTRO MAHKEMESİTARİHİ : 27/05/2014NUMARASI : 2013/477-2014/192Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında Menderes İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 1184 ada 24 ve 25 parsel sayılı sırasıyla 8.485,24 ve 12.914,42 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar H.. Ç..’ın tasarrufunda olduğu belirtilmek suretiyle Menderes Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek 23.05.2013 tarihinde malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı Hazine, 20.12.2013 tarihli dava dilekçesinde, davalı H.. Ç.. yararına konulan şerhin beyanlar hanesinden terkini ve taşınmazların Hazine adına tapuya tescili talebiyle ayrı ayrı dava açmıştır. Davacı H.. Ç.. tarafından davalı Hazine ile Menderes Belediye Başkanlığı aleyhine Menderes Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davasının yargılaması sonucunda davanın kabulüne dair verilen hüküm 13.05.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Kadastro Mahkemesince dava dosyaları birleştirilmek suretiyle ve Asliye Hukuk Mahkemesi dosyası getirtilerek yapılan yargılama sonunda dava konusu 1184 ada 24 ve 25 parsel sayılı taşınmazların davacı H.. Ç.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili taralından temyiz edilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27. maddesinde yer alan "Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine re'sen devrolunur." hükmü uyarınca, kadastro sırasında kadastro tutanağının davalı olarak düzenlenebilmesi için kadastro tespit günü itibariyle derdest bir davanın bulunması zorunludur. Çekişmeli taşınmaz hakkında genel mahkemede açılmış bulunan davanın kadastro tespit gününden önce sonuçlanıp kesinleşmiş olması halinde bu hüküm dikkate alınarak kadastro tespitinin kadastro müdürlüğünce tamamlanması zorunludur. Somut olayda, çekişmeli 1184 ada 24 ve 25 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespiti 23.05.2013 tarihinde yapılmış; çekişmeli taşınmazlara ait kadastro tutanağında sözü edilen Menderes Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/620 Esas, 2011/1051 Karar sayılı ilamı ise 13.05.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Kadastro tespit günü itibariyle ortada derdest bir dava bulunmadığına göre kadastro ekibince, mahkeme hükmü de dikkate alınarak tutanağın malik hanesinin doldurulması zorunlu olduğu halde, davalı bulunduğundan bahisle malik hanesinin açık bırakılması doğru değildir. Hal böyle olunca mahkemece, "kadastronun olağan usule göre tamamlanması için dosyanın kadastro müdürlüğüne gönderilmesine" karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek malik hanesinin mahkemece doldurulması isabetsizdir. Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.