MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KADASTROTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 15 parsel sayılı 5890,86 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kaldığı, 1936 yılı umumi tahririnde Hazine adına kayıtlı bulunduğu ve Hazine'ye ait yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptaliyle mera niteliği ile sınırlandırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, üç sınırı mera ile çevrili olan yerin meradan elde edildiğini kabulünün gerektiği, her ne kadar mahalli bilirkişi beyanlarında ve ziraatçi bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın tarım arazisi olduğu ve 40 yıldır davalı ve halefleri tarafından kullanıldığı belirtilmiş ise de davalının herhangi bir kayıt ya da belge ibraz etmediği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Mahkemece aynı köyden dinlenen mahalli bilirkişi ile tespit bilirkişileri beyanları ile tek kişi tarafından düzenlenen zirai bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmazların tarım arazisi olduğu bildirilmiş, olmasına karşın mahkemece çekişmeli taşınmazın mera ile bütünleşmiş bir arazi olduğu gerekçesiyle hüküm kurulmuş, ne var ki keşif tutanağına bu yönde bir mahkeme gözlemi geçirilmemiş, aksine yerel bilirkişi beyanlarında taşınmazın komşu mera parseli ile arasında bariz şekilde sınır ve yükseklik farkı olduğu açıklanmıştır. Bununla birlikte, çekişmeli taşınmaz ile komşu 33 parsel sayılı mera parseli arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, meranın devamı niteliğinde olup olmadığı araştırılmamış, taşınmazın niteliği ile ilgili olarak usulüne uygun mera araştırması yapılmamış, uzman ziraat mühendislerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulundan mukayeseli, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, komşu 13 ve 16 parsel sayılı taşınmazlar hakkında aynı nitelikte dava bulunduğu halde bu davaların akibeti araştırılmamıştır. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu huzuruyla keşif icra edilmelidir. Çekişmeli taşınmazlara komşu bulunan 33 parsel sayılı mera parselinin kesinleşme durumu belirlenmeli, keşif sırasında mahkeme gözlemi tutanağa geçirilmeli, bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın ilk maliki, intikali ve tasarrufu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, bilirkişi ve tanık sözleri, komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yargılama boyunca dinlenen bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki oluşabilecek çelişki yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, uzman ziraat mühendislerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulundan komşu mera parseli ile çekişmeli taşınmazlar arasında doğal ya da yapay ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığı hususunda bilgi veren, mera parseli ile komşu parsel sınırlarını ve genel olarak parseli gösteren ve gerekli açıklamanın yazılacağı fotoğraflar ile desteklenmiş, taşınmazın niteliğiyle ilgili mukayeseli, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller ile çekişmeli taşınmazın komşuları 13 ve 16 parsel sayılı taşınmazlar hakkında da aynı nitelikteki davanın konusu olması nedeniyle biri hakkında verilecek hükmün diğer parsellerin mera parseli ile olan sınırını etkileyeceği göz önünde bulundurularak taşınmazların durumları birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 28.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.