MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSUTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında .... Mahallesi 1677 ada 1 parsel sayılı 5.532,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı, ... Orman İşletme Müdürlüğünün 25/5/2010 tarih ve 4801 sayılı yazılarına istinaden 643,35 metrekaresinin eylemli orman vasfında olduğu ve taşınmazın bahçe olarak ., ..., ..., ., ..., ..., ..., ...'ın müşterek fiili kullanımlarında bulunduğu, 10 yıldan beri krokide (A1) harfli evin .'e, (A2) harfli evin ... ve ...'ye, (A3) harfli evin....'na, (A4) harfli evin ... ve ...'a, (A5) harfli evin ...'ye, (A6) harfli evin ...'a, (A7) harfli müştemilatın adı geçenlerin hepsinin ortak kullanımında olduğu şerhleri verilerek bahçe niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın 643,35 metrekarelik bölümünün eylemli orman vasfında olmadığı iddiasıyla dava açmıştır. Yargılama sırasında ... ve müşterekleri, aynı nedene dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 1677 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi 2/B vasfıyla Hazine adına tapuya tespit ve teciline, beyanlar hanesinin aynen bırakılmasına, karar verilmiş; hüküm, müdahiller ile davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Müdahiller ... ve müştereklerine kararın tebliğ edildiği 02.08.2013 tarihi ile temyiz tarihi olan 21.04.2015 tarihleri arasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432/1. maddesinde öngörülen temyiz süresinin geçtiği belirlenmiştir. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 1.6.1990 tarih, 1989/3 Esas ve 1990/4 sayılı kararı ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432/4. maddesi gereğince müdahillerin temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE,2- Dosyadaki evraklardan, dava konusu ....1677 ada 1 parsel sayılı taşınmazın aynı zamanda Beykoz Kadastro Mahkemesinin 2010/465 ve 467 Esas sayılı dava dosyalarında da davalı olduğu ve bu davaların halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Aynı taşınmaz hakkında açılan davaların birlikte görülmesi zorunludur. Hal böyle olunca dava konusu 1677 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında başkaca derdest dava olup olmadığı araştırılmalı bulunması halinde; taşınmazın aynı zamanda davalı olduğu dava dosyaları birleştirilmeli, bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yöntemince araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek davanın esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 28.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.