MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KADASTRO Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında .... Köyü çalışma alanında bulunan 130 ada 34, 66 ve 94 parsel sayılı 5.087,95, 13.806,13 ve 15.416,10 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar miras yoluyla gelen hak, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacı...., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın usulden redddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Kemal Karakaya vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, davacının keşif mahallinde taşınmazda 1/6 hissesinin olduğunu beyan ettiği, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların taşınmazın ...'dan intikal ettiğini bildirdikleri, davacının murisi ... ile davalıların murisi ...'in farklı kişiler olduğu, böylece tarafların birbirine karşı 3. kişi konumunda bulundukları, davacının terekeye tabi iştirak halinde bulunan bir mal hakkında 3. kişi konumunda bulunan davalılara karşı 1/6 pay istemiyle kendi miras payına yönelik dava açtığı ve bu davayı açmakta aktif husumetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Her ne kadar mahkemece tarafların birbirine karşı üçüncü kişi konumunda olduğu ve davacının terekeye tabi bir taşınmazda kendi payını dava etmek yönünden aktif husumetinin bulunmadığı kabul edilmiş ise de davacı, dava dilekçesinde taşınmazların sehven davalılar adına yazıldığını, 1 payın kendisine, 1 payın davalılar murisi ....'ya 1 payın ise dava dışı .... 'ya ait olduğunu ileri sürmüş, keşifte alınan beyanında ise taşınmazlarda 1/6 payı olduğunu ifade etmiş, ancak her iki beyanında da hangi hakka istinaden payın adına tescilini talep ettiğini, bu hakkın kendisine nereden geldiğini bildirmediği gibi mahkemece de bu husus davacıya açıklattırılmaksızın miras yoluyla gelen hakka dayandığının ve taşınmazların ortak muristen gelmediğinin kabulü ile yazılı şekilde karar verilmiştir. Davacının talebi ve talebinin hangi hakka dayandığı belirlenmeksizin mahkemenin kabulünün denetimine olanak bulunmamaktadır. Hal böyle olunca öncelikle davacıya dava dilekçesini açıklaması için süre verilmeli, davacının hangi hakka istinaden hangi payların kimin adına tescili istemiyle dava açtığı, miras yoluyla gelen hakka dayanıyorsa hangi muristen gelen hakka dayandığı ve murisle tarafların ırsi bağı saptanmalı, bundan sonra taşınmazların kimden geldiği, tarafların ortak bir murisin mirasçısı olup olmadığı, birbirlerine karşı mirasçı mı 3. kişi mi oldukları belirlenerek husumet hususu değerlendirilmelidir. Davacının talebi ve hangi hakka dayandığı tam olarak saptanmaksızın yazılı gerekçelerle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi doğru değildir. Davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 19.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.