MAHKEMESİ : KANGAL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/06/2014NUMARASI : 2013/319-2014/347Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "dava konusu 108 ada 128 parsel sayılı taşınmazın mera vasfıyla sınırlandırıldığı dikkate alınarak öncelikle kadim mera olup olmadığı yönünde davaya konu taşınmazın bulunduğu köye komşu köylerden seçilecek yerel bilirkişi ve varsa taraf tanıkları eşliğinde keşif yapılarak ayrıntılı beyanlarının alınması, kadim mera olduğunun anlaşılması halinde bu yerdeki zilyetlik süresi neye ulaşırsa ulaşsın kazanılamayacağının dikkate alınarak davanın reddedilmesi, kadim mera olmadığının anlaşılması halinde ise öğretim üyesi seviyesinde ziraat fakültesi toprak bölümünden bir ziraat mühendisi, bir harita veya kadastro mühendisi ve bir jeolog bilirkişiden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle dava tarihine göre 20-30 yıl öncesine ait iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafı getirtilerek taşınmazın niteliğinin ve kullanım süresinin ne zaman başladığının belirlenmeye çalışılması, tanık ve bilirkişi sözlerinin raporlar ile denetlenmesi, taşınmaz üzerinde imar-ihya işleminin başladığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihinin ayrı ayrı belirlendikten sonra iddia ve savunmalar doğrultusunda karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne çekişmeli 108 ada 128 parsel numaralı taşınmazın tapusunun iptali ile ekli krokide (B) harfi ile gösterilen kısmın taşınmazdan tefriki ile Ali mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, bozma ilamında, taşınmazın kadim mera olup olmadığı yönünde davaya konu taşınmazın bulunduğu köye komşu köylerden seçilecek yerel bilirkişi ve varsa taraf tanıkları eşliğinde keşif yapılarak ayrıntılı beyanlarının alınması gereğine değinilmiş, yapılan keşifte alınan beyanlarda, mera olup olmadığı yönünde açık bir beyan olmadığı gibi, refakate alınan jeolog bilirkişi davaya konu edilen 108 ada 128 parsel içerisinde davaya konu edilmeyen bölümler için rapor düzenlemiştir. Bozma ilamında dava tarihinden geriye doğru 20-30 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının incelenmesi gereğine değinildiği halde, jeodezi ve fotogrametri uzmanı raporunda 1961 ve 1973 tarihli hava fotoğraflarını incelemiş, ve taşınmazın 1961 ve 1973 tarihinde ne olarak göründüğü hususunda dahi ayrıca ve açıkça bir beyanda bulunmamıştır. Yine keşifte alınan beyanlar imar-ihyanın başlangıç ve bitiş tarihi ve tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıcı ve zilyetliğin sürdürülüş biçiminin belirlenmesi açısından yeterli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulmaz. Hal böyle olunca; öncelikle çekişmeli taşınmazın kadim mera olup olmadığı yönünde davaya konu taşınmazın bulunduğu köye komşu köylerden seçilecek yerel bilirkişi ve varsa taraf tanıkları eşliğinde keşif yapılarak ayrıntılı beyanlarının alınması ve niteliğinin saptanması, kadim mera olduğunun anlaşılması halinde davanın reddedilmesi, kadim mera olmadığının anlaşılması halinde ise ziraat mühendisi, bir harita veya kadastro mühendisi ve bir jeolog bilirkişiden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle dava tarihine göre 20-30 yıl öncesine ait iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafı getirtilerek taşınmazın hava fotoğraflarının çekildiği tarihlerdeki niteliğinin ayrı ayrı saptanması ve kullanım süresinin ne zaman başladığının belirlenmeye çalışılması, tanık ve bilirkişi sözlerinin raporlar ile denetlenmesi, taşınmaz üzerinde imar-ihya işleminin başladığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihinin ayrı ayrı belirlendikten sonra iddia ve savunmalar doğrultusunda karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmekle; hükmün BOZULMASINA, 27.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.