Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11997 - Karar Yıl 2004 / Esas No : 11727 - Esas Yıl 2004
Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, Gereği Görüşüldü: Kadastro sırasında 213 ada 6 parsel sayılı 9600 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Şükrü adına tespit edilmiş, tespite itiraz edilmediğinden kesinleşerek adına tescil edilmiştir. Davacı Hazine, tapu kaydına dayanarak tapu miktarı 1000 metrekarelik kısmın nizalı taşınmazda kaldığından bu kısmın tapusunun iptaliyle adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece Hazinenin dayanağını oluşturan tapu kaydının davaya konu 6 numaralı parselin tamamını veya bir bölümünü kapsamadığı gerekçe gösterilmek suretiyle davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davacı Hazine, 26.6.1944 tarih 122 numaralı tapu kaydına, davalı taraf ise zilyetliğe dayanmıştır. Mahkemece dayanılan tapu kaydı mahalline yeterli şekilde uygulanıp kapsamı belirlenmemiş, davaya konu 6 numaralı parsele komşu tüm taşınmazların tutanak suretleriyle dayanağını oluşturan belgeler getirtilip uygulamada bu kayıtlardan yararlanılmamış, mahallinde yapılan iki keşifte bilgisine başvurulan teknik bilirkişiler tapunun kapsamı konusunda farklı rapor verdikleri halde bu farklılık giderilmeden hüküm kurulmuştur. Bu tür eksik ve yetersiz soruşturmaya dayanılarak karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için; Hazine'nin dayanağını oluşturan yukarıda tarih ve numarası yazılı tapu kaydının varsa haritası ile idari tahkikat belgeleri, davaya konu 6 numaralı parsele komşu tüm taşınmazların tutanak ve dayanağını oluşturan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve harita mühendisi huzuruyla keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında Hazine'nin dayanağını oluşturan tapu kaydı varsa haritası, idari tahkikat belgeleri tek tek okunup kayıtta yazılı hudutlar mahalli bilirkişiye zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişinin zeminde gösteremediği hudutlar yönünden taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, kaydın hudutları tesbit edilirken varsa tapunun haritasından idari tahkikat evraklarından ve komşu parsel bilgilerinden yararlanılmalı, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın niteliği, intikali ve tasarrufu hususunda sorular sorulup bu konularda ayrıntılı bilgi alınmalı, yargılama sırasında toplanan delillerin tutanağın edinme sebebi sütunundaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tesbit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilip aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, beraberde götürülecek harita mühendisinden uygulanan kayıtların kapsamını belirtir keşfi takibe imkan verir ayrıntılı ve gerekçeli kroki ve rapor düzenlenmesi istenilmeli, harita mühendisinin düzenleyeceği kroki ve raporun daha önceki raporlara aykırı düşmesi halinde bu aykırılığın nedeni üzerinde durulup giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmaması isabetsiz olduğu gibi kabule göre, 6 numaralı parselin kaydın kapsamında kalmadığı kesin olarak belirlenmesi halinde davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken husumetten reddine karar verilmesi de yasaya aykırıdır. Temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün (BOZULMASINA), 22.11.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.